Previous Page  225 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 225 / 473 Next Page
Page Background

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Kanun Yararına Bozma

224

kesinleşmiş karar ya da hükümlere karşı başvurulabilen “olağanüstü”

niteliğinden ötürü istisnai bir hüküm niteliğindedir. 309/4. maddede,

bozma nedenleri tahdidi olarak sayılmıştır. Ceza muhakemesinde is-

tisnai hükümler kıyasen genişletilemez.

Diğer taraftan, aşağıda ayrıntılarına yer verilen, mahkûmiyet dı-

şındaki hükümlerin dahi aleyhte sonuç doğurmamak kaydıyla aleyhe

bozmaya konu olabilmesi karşısında istenen eğer, davanın esasını çö-

zen mahkûmiyete ilişkin hükümlerin aleyhte tesir etmeyecek şekilde

bozulabilmesi ise yapılması gereken, kanuna bu yönde açık bir hüküm

koymaktır.

B. CMK., md. 309/4-a Bendinde İfade Olunan Nedenler

Bozma, CMK’nun 223. maddesinde tanımlanan ve davanın esasını

çözmeyen bir karara ilişkin ise, kararı veren hâkim veya mahkeme-

nin, gerekli inceleme ve araştırma sonucunda yeniden karar vermesi

gerekmektedir.

Kanunun 223. maddesinde tanımlanan ve davanın esasını çözme-

yen kararlar durma kararı ve görev yönünden yetkisizlik kararıdır.

63

Öte yandan 223. maddede tanımlanmamakla birlikte, davanın

esasını çözmeyen pek çok karar vardır. İddianamenin iadesi kararına

itiraz halinde itirazın reddi kararı, Cumhuriyet Savcısının kovuştur-

maya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddi ya da kabulü kararı

bu kararlara örnek verilebilir.

O halde çözülmesi gereken sorun, kanun yararına bozmaya konu

olan kararların “223. maddesinde tanımlanan ‘ve’ davanın esasını çöz-

meyen bir karar” ifadesinde geçen “ve” bağlacı dolayısıyla sadece 223.

maddede adı geçen kararlarla sınırlı olup olmadığıdır.

Kanunda ve kanunun gerekçesinde bir açıklık olmamakla birlikte

uygulamada, 223. maddede sayılmayan ve davanın esasını çözmeyen

bazı kararların da bu bent kapsamında kanun yararına bozmaya konu

63

Doktrinde bir kısım görüş, bizim düşüncemizin aksine “düşme” hükmünün de

davanın esasını çözmediği görüşündedir (Bkz., Özbek/Kanbur/Doğan/Bacak-

sız/Tepe, s. 858). Öte yandan 3.6.1936 gün ve 129/11 sayılı İBK’nda düşme hük-

münün davanın esasını halleden kararlardan olduğu ifade olunmuştur (Şahin/

Göktürk, s. 261).