Previous Page  344 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 344 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (122)

Rezzan İTİŞGEN

343

yargı kararlarına konu olmasına rağmen

12

kanun koyucu tutumunu

değiştirmemiştir. Yeni TBK m. 57/2’de

“Ticari işlere ait haksız rekabet hak-

kında Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır.”

ifadesine yer verilmesi ka-

nun koyucunun doktrin tarafından yapılan eleştirileri göz ardı ederek

haksız rekabete ilişkin olarak TBK ve TTK’da yer alan düzenlemeleri

korumayı tercih ettiğini göstermektedir.

12

“…Davacı fırın ( gayrimenkul ) sahibi olup işleticisi değildir. Bu durumu itibariy-

le tacir sıfatı yoktur. Davalılar ise, köy tüzel kişiliğiyle köy muhtar ve ihtiyar he-

yeti üyeleri olup onlar da tacir değildir. Davanın konusu ise, köy tüzel kişiliğinin

davacının fırınının ön kısmında yeni bir fırın inşa ettirmek suretiyle davacı fırını-

nın çarşı ile bağlantısının kesilmesi nedeniyle fırınının kiraya verilmesine engel

olunacağından bahisle bunun bir haksız fiil olduğu, kiraya verememek suretiyle

zarara uğradığı iddiasıyla davalının fırının yıktırılmasına, zarar olarak mahrum

kaldığı 100.000. TL kira parasının ve 1.000.000.lira manevi tazminatın tahsili iste-

minden ibarettir.

Görüldüğü üzere, taraflar tacir olmadığı gibi dava da haksız fiile dayanarak açıl-

mıştır.

Davacı, 13.3.1987 tarihli dilekçesinde de ( 1 nolu bendi ) davasının haksız eyleme

dayandığını belirtmiş ancak, 3. sahifesinde eylemin bir haksız rekabet durumunu

da meydana getirdiğini ek bir gerekçe olarak ileri sürmüştür.

Mahkemece de olayın haksız bir rekabet olduğu şekilde bir tavsif yoktur. Aksine

haksız rekabetin söz konusu olmadığı açıkça belirtilmiştir.

Diğer yandan, T. Ticaret Kanunu 56-65. maddelerinde haksız rekabeti düzenlemiş,

ancak BK.nun 48. maddesini kaldırmamıştır. Bu suretle tacirler arasındaki haksız

rekabete TTK. hükümleri, tacir olmayanlar ( iki berber gibi ) arasındaki haksız

rekabete ise BK.nun 48. maddesi uygulanacaktır. Nitekim; T.T. Kanununun tasa-

rısında, BK.nun 48. maddesinin kaldırılması öngörüldüğü halde, komisyon”ticari

sahadaki haksız rekabet için konulmuş bulanan haksız rekabet hükümleri ikti-

sadi hayatın diğer sahalarında tatbik yeri bulamayacağından BK.nun 48. mad-

desinin kaldırılması teklifinin uygun görmediğini” belirtmiş, ancak “BK.nun 48.

maddesindeki hükümle yeni TTK. arasındaki tatbik sahası farkını belirtmek üzere

BK.nun 48. maddesine bir fıkra eklenmesini uygun bulmuş” ve 6763 sayılı TTK.

Mer’iyet ve Tatbik Şekli Hakkında Kanun’un 41/II-a maddesi ile BK.nun 48. mad-

desine “ticari işlere ait olan haksız rekabet hakkında T.T.K. hükümleri mahfuz-

dur” fıkrası eklenmiştir. Bu suretle ticari haksız rekabet ile ticari olmayan haksız

rekabet birbirinden açık bir biçimde ayrılmış bulunmaktadır ( Bkz. Prof. Dr. Yaşar

Karayalçın, Ticaret Hukuku, 1968,1 giriş, Ticari İşletme, sh. 447,450 ve devamı ).

Ticari haksız rekabetin tacirler arasında söz konusu olabileceği aşikardır. TTK.

nun 4. maddesi de her iki taraf için ticari iş sayılan davaların ticari dava olabilece-

ğini belirtmiştir.

Bu durum ve yukarıdaki açıklamalar karşısında, taraflar ve özellikle davalı taraf

tacir olmadığından ve dava da bir ticari rekabet söz konusu olmadığından, dava

ister gayri ticari haksız rekabet, veya ister iddia gibi haksız fiil olsun, her iki halde

de dosyanın temyizen incelenmesi Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin görevine girdi-

ğinden ve fakat adı geçen daire daha önce görevsizlik kararı ile dosyayı 1 . Hukuk

Dairesi’ne gönderdiğinden, Daireler arasındaki görev uyuşmazlığının giderilmesi

için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesi gerekmiştir…” Yargıtay 11.

Hukuk Dairesi, 1989/2889 E., 1989/2929 K., 15.5.1989.