

Anayasa Mahkemesi’nin Laiklik ve Bölünmez Bütünlük İlkeleri Ve Hegemonik Koruma ...
34
hareket ederek dinsel alandaki özgürlüğü anayasal bağlamda laiklik
ilkesi üzerinde temellendirmiştir. Mahkemeye göre üniversitelerde
başörtüsü serbestisi sosyal görüş, inanç, din ve mezhep ayrılığını kış-
kırtacak niteliktedir ve ulus-devlet bütünlüğünü ve kamu düzeni ve
güvenliğini bozacak derecede tehlikelidir; zira böylece din özgürlü-
ğünü şekillendiren anayasal sınırlar kaldırılmış olmaktadır.
63
Mah-
kemenin bu tavrı doktrinde hak kaybının giderilmesi doğrultusunda
getirilen bir düzenlemenin hak ve özgürlüklerin korunması açısından
değerlendirilmesinin aksine hukukun dışındaki etmenler bağlamında
yorumlanarak iptal edilmesi, eleştirilmektedir.
64
Bununla birlikte 25.10.1990 tarihli bir diğer karar 3670 sayılı kanun
ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na “Yürürlükteki Kanunlara ay-
kırı olmamak kaydı ile; Yükseköğretim Kurumlarında kılık ve kıya-
fet serbesttir” şeklindeki düzenleme “EK MADDE 17” olarak girmiş
ancak Mahkeme bu düzenlemeyi iptal etmek yerine getirilen hükmü
yorumlayıp “serbesti”nin benimsenen laiklik anlayışı açısından değer-
lendirildiğinde başörtüsünü kapsamadığını belirtmiştir.
65
Dolayısıyla
Mahkeme burada önceki kararında takındığı tavrı devam ettirmiştir.
Buna göre “yürürlükteki kanunlar” ifadesi Anayasayı da kapsamakta,
63
Karar için bkz. E. 1989/1, K. 1989/12, K.T. 7/3/1989.
64
Ergül, s. 331.
65
Doktrinde Erdoğan Anayasa Mahkemesi’nin bu şekilde yorumlu ret kararı vere-
meyeceğini düşünmektedir. Verse dahi yapacağı yorumun mevcut kanun üze-
rinde bir etkisi söz konusu olmaz. Nitekim bu konuda “(...) bir kanuna karşı iptal
davası açılması halinde söz konusu olan ve Anayasa mahkemesi’nce çözülmesi
gereken uyuşmazlık o kanunun –veya kimi hükümlerinin- Anayasa karşısında
hukuken geçerli olup olmadığı sorunudur. Anayasa Mahkemesi bu sorunu ya
kanunun Anayasaya aykırı bularak iptal etmek, ya da aykırı bulmayarak davayı
reddetmek yoluyla çözer. Başörtüsü ile ilgili davada Anayasa Mahkemesi ilgili
hükmü iptal etmeyip davayı reddettiğine göre, kanunun geçerliliğini tespit etmek
şeklinde çözülmüştür. Bu duruma göre de Ek 17.madde hükmü geçerliliğini ko-
rumaktadır. (...) Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı konusunda bir te-
reddüt bulunmamakla beraber, bu bağlayıcılık bir yasanın veya yasa hükmünün
geçerli olup olmadığını tespitle sınırlıdır”. Erdoğan Mustafa, Demokrasi, Laiklik,
Resmi İdeoloji, Liberte Yayınları, 2. Baskı, Ankara, (2000), s. 184.5’ten aktaran Er-
gül, s. 331. Yorumlu ret kararları hakkındaki Ergül ise Erdoğan’ın yukarıdaki de-
ğerlendirmesine kısmen katılmamaktadır. Bu konuda bkz. Ergül, Türk Anayasa
Mahkemesi, s. 31-33. Özbudun’a göre bu şekildeki kararların yasama organının
hareket serbestisini ve buna bağlı olarak manevra alanını basit iptal kararları ile
karşılaştırıldığında daha çok kısıtladığı ve dolayısıyla yasama organına yöneltil-
miş “pozitif direktifler” niteliğinde olduğu söylenebilir. Özbudun, Türkiye’de De-
mokratikleşme, s. 128.