

Seçim Döneminde Cumhurbaşkanının Konuşmalarının Yüksek Seçim Kurulu Tarafından ...
60
Hem 1961 hem de 1982 Anayasaları, “seçimlerin dürüstlük ve doğ-
ruluk içinde” yapılmasını sağlama görevini seçim kurullarına bırak-
mıştır. Bu kurulların hukuki niteliği de açık olarak 1961 Anayasası’nın
75., 1982 Anayasası’nın da 79. maddesinin ilk fıkrasında yargı orga-
nı olarak belirtilmiştir. Gerçekten, il seçim kurulu ve Yüksek Seçim
Kurulu hâkimlerden oluşmaktadır ve 298 sayılı Kanun’da öngörülen
itiraz ve şikâyet yollarıyla seçim uyuşmazlıklarını çözme görevleri bu-
lunmaktadır. İlçe seçim kurulu için ise şu şekilde bir ayırım yapmak
mümkündür. İlçe seçim kurulu bir hâkim ve siyasi parti temsilcilerin-
den oluşmaktadır. Bunların verdiği kararlara karşı son başvuru yeri,
tıpkı il seçim kurulu kararları gibi Yüksek Seçim Kurulu’dur. Ancak
298 sayılı Kanun’da 2008 yılında yapılan değişiklikten
17
önce seçmen
kütüklerinin hazırlanması ve buna ilişkin uyuşmazlıklarda ve kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının organ seçimini yönet-
mek, denetlemek ve uyuşmazlık halinde kesin karar verme görev
ve yetkisi sadece ilçe seçim kurulu başkanına verilmiştir. 298 sayılı
Kanun’da yapılan değişiklik, seçmen kütüklerinin hazırlanmasında
adrese dayalı nüfus kayıt sisteminin esas alınacağına dair değişikliğe
ilişkindir ve bu düzenleme, bu konuda münhasır ilçe seçim kurulu
başkanına bırakılmış olan yetkiyi kaldırmıştır. Ne var ki, bu değişik-
lik ilçe seçim kurulu başkanının yargı yetkisini bertaraf etmemiştir.
Keza oda seçimleri ile ilgili AYM’nin önüne gelen bireysel başvuruda,
Mahkeme, ilçe seçim kurulu başkanının yargısal niteliği açık olarak
kabul etmiştir.
Seçim kurullarını klasik yargı organından ayıran bir takım un-
surlar bulunmaktadır. Bunlar, seçimlerin gerçekleştirilmesine ilişkin
belirli bazı görevlerden kaynaklanmaktadır. Genel olarak seçimlerin
yönetim faaliyetleri şeklinde ifade edilebilecek bu işler de yargı organı
niteliğine bu sahip kurullar tarafından yapılmaktadır. Bunun temel
sebebi de “seçim yarışının doğruluk ve dürüstlük içinde yönetilmesi
işlerinin de bağımsızlık güvencesine” sahip hâkimlere bırakılmasıdır.
Bu itibarla, seçim kurullarının, seçimlerin doğruluğu ve dürüst-
lüğünün sağlanması amacıyla yargısal yetkilerinin yanında yönetsel
faaliyetlerde de bulunan bir teşkilat olduğunu söylemek mümkündür.
17
5749 sayılı Kanun, kt: 13.3.2008; RG: 22.3.2008-26824(mük).