

TBB Dergisi 2016 (123)
Kürşat KARACABEY
453
sistem itibariyle hukuk uyuşmazlıklarındaki arabuluculuğu, şu şekil-
de tanımlamamız mümkündür:
“Arabuluculuk; yargılamaya konu oluşturabilecek nitelikteki kişi-
ler arası bir hukuk uyuşmazlığında, uyuşmazlığın yanlarınca ortak-
laşa atanacak tarafsız ve ehil bir kişinin, arabulucu sıfatıyla devreye
girmesi suretiyle tarafların, gönüllülük esasına dayalı olarak uzlaşma-
ları için uygun ortamı sağladığı ve esasa ilişkin telkin ve tavsiyeden
kaçınmak kaydıyla, anlaşmanın sağlanmasına yönelik olarak kolay-
laştırıcılık sağlamayı üstlendiği bir alternatif çözüm yoludur” .
Esasen arabuluculuk, toplumsal ilişkilerde öteden beri uygula-
nan geleneksel bir usuldür. Özellikle birbirlerini tanıyan insan kü-
melerinde (bir köy veya kasaba halkı veya bir mesleğin mensupları
gibi) üyeler arası bir uyuşmazlık çıktığında, konunun yargıya taşın-
masının taraflar için ilişkileri zedeleyici ve tarafları zararlandırıcı bir
takım sonuçlar doğurabileceği değerlendirilmesiyle, alternatif çözüm
arayışı kapsamında başvurulan bir çözüm yöntemidir. Bu yolda baş-
vurulan yöntemlerden en çok uygulama alanı bulanı da üçüncü bir
kişinin arabuluculuğuna müracaat edilmesidir. Benzer durum, dev-
letler arası uyuşmazlıkların çözümünde de söz konusu olmaktadır.
Bu tür geleneksel uygulamalarda, arabulucunun konu hakkında
ehliyetli olması yanında, tarafsızlığına ve adaletli oluşuna duyulan
güvenin güçlü olması, başarı şansını artıran en önemli etmen olarak
karşımıza çıkar.
Elbette ki dava açılmazdan önce arabulucu yardımıyla uyuşmaz-
lığın çözülebilmesi potansiyeli, dava açıldıktan sonra da mümkündür.
2. TÜRKİYE’DEKİ ARABULUCULUK UYGULAMASI
Geleneksel toplumsal hayatta arabulucular marifetiyle uyuşmaz-
lık çözümünün kökleri, yazılı tarihin başlangıcına kadar gider. Genel
olarak, aralarında hukuksal uyuşmazlık baş gösteren kişiler, çoğu kez
kendilerinin, kimileyin de üçüncü kişilerin girişimleri sonucunda ta-
rafsız ve güvenilir bilinen bir diğer kişinin hakemliğine ya da arabu-
luculuğuna müracaat ederler.