

Türk Hukukunda Anayasa Mahkemesi Kararlarının Geriye Yürümezliği Sorunu...
204
önleyici norm denetimi yöntemini getirilmesi ile yasaların iptal edil-
mesi ile birlikte ortaya çıkacak olan yasal boşluk durumu da ortadan
kaldırılmış olacaktır.
Her ne kadar, Anayasa’nın 153’üncü maddesinde, iptale konu olan
kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Mec-
lisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gaze-
tede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı ve gereken hallerde
Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca
kararlaştırabileceği ve iptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği
durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, iptal kararının ortaya
çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini önce-
likle görüşüp karara bağlayacağı belirtilmiş ise de bu konuda uygula-
mada sürekli aksaklıkların ortaya çıktığı bilinmektedir.
Diğer taraftan yasama organının genel, soyut nitelikte bir yasa
yapmaktan ziyade daha çok kazanılmış hakları ortadan kaldıran,
belli kişilere yönelik özel müsadere hükmü taşıyan bir yasanın iptal
edilmesi ve bu iptal kararının geriye yürümesi adalet ve hakkaniyetin
gereğidir. Bu konuda Anayasa Mahkemesi verdiği bir kararında yasa-
ma organının böyle bir tasarrufunun hukukun ana prensipleriyle ve
anayasayla bağdaşmayan ve bu nedenle meşru olmayan bir tasarruf
niteliği taşıyacağı belirtilmiştir.
59
Burada yetki gaspı niteliğindeki bu
tarz tasarrufların kanun yapıldığı andan itibaren geçersiz olduğunu
kabul etmek ve bu şekilde iptal kararını geriye yürütmek hakkaniyet
ve adaletin bir gereği olacaktır.
60
Bu bağlama Anayasa’da hüküm altına alınan “genel müsadere
yasağına” rağmen bu yönde bir yasanın çıkarılmış olması halinde
Anayasaya aykırı olduğu açık olduğundan bu yasanın yok sayılması
mantıklı bir uygulama olacaktır. Böylelikle Anayasa’ya açıkça aykırı
olan yasa hiçbir hukuki sonuç ve etki doğurmayacaktır. Burada Ana-
yasa mahkemesi sadece yasanın yok hükmünde olduğunu tespitle ye-
tinecektir. Ancak öğretide bu şekilde yokluk teorisini kabul etmenin
gerçekçi bir çözüm olmadığı, bu şekilde bir kabul halinde Anayasa
59
AYM, 1963/124 E., 1963/243 K., 11.10.1963 T. (AMKD. C. I, s. 343).
60
Bilge, s. 367.