Previous Page  209 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 209 / 561 Next Page
Page Background

Türk Hukukunda Anayasa Mahkemesi Kararlarının Geriye Yürümezliği Sorunu...

208

cektir. Çünkü iptal kararı doğası gereği geriye yürür. Kimi durumlarda

adalet ilkesinin gerçekleştirilmesi ancak iptal kararının geriye yürüme-

si ile mümkün olabilmektedir. Mesela Anayasa Mahkemesi tarafından

iptal edilmeden önce Türk Medeni Kanunu’nun 303’üncü maddesinde

çocuğun babalık davası açma hakkı bir yıllık hak düşürücü süreye tabi

tutulmuştu. TMK’nın 303’üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, çocuğa

doğumdan sonra kayyım atanmışsa bir yıllık süre atamanın kayyıma

tebliği tarihinde, hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarih-

te işlemeye başlıyordu. Haklı nedenlerle bir yıllık sürede dava açılama-

mışsa, TMK’nın 303’üncü maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen

bir aylık ek (hak düşürücü) süreden yararlanmak mümkündü; davanın

zamanında açılmasını engelleyen sebebin ortadan kalkmasından iti-

baren bir ay içinde babalık davası açılabilmekteydi. TMK’nın 303’üncü

maddesinin ikinci fıkrası Anayasa Mahkemesi’nin 27.10.2011 tarihli ve

2010/71 esas ve 2011/143 karar sayılı ilamı ile iptal edilmiştir. İptal ka-

rarı, Resmi Gazete ’de yayımlandığı 7.2.2012 tarihinden başlayarak bir

yıl sonra, 7.2.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Aynı şekilde TMK’nın

303’üncü maddesinin son fıkrası da Anayasa Mahkemesi’nin 15.3.2012

tarih, 2011/116 esas ve 2012/39 karar sayılı ilamı ile “çocuk” yönünden

iptal edilmiş olup, karar Resmi Gazete’ de yayımlandığı 21.7.2012 tari-

hinden başlayarak bir yıl sonra, 21.7.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

İşte bu iptal kararları ve gerekçeleri dikkate alındığında hak kayıpla-

rının yaşamaması bakımından babalık davasında (çocuk yönünden)

hak düşürücü süreleri iptal eden Anayasa Mahkemesi kararlarının ke-

sin hükme bağlanmış davalarda da etkili olması ne iptal kararlarının

geriye yürümezliği ilkesinin temelindeki hukuki değerlere ne de kesin

hüküm etkisinin temelindeki hukuki değerlerle çatışır. Kesin hükme

rağmen iptal kararı sonrasında tekrar açılan babalık davalarında dava

şartlarının, iptal kararının yürürlüğe girdiği tarihe bakılmaksızın hak

düşürücü sürelerin iptal edildiği gözetilerek değerlendirilmesi adaletin

sağlanmasının gereğidir. Bu nedenle, iptal kararı yeni bir vakıa sayıl-

malı, babalık davası yeniden görülebilmelidir.

68

68

Ayşe Havutçu/Muhammed Erdal, “

Babalık Davasında Hak Düşürücü Süre-

lerin İptaline İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararlarının Geriye Yürümesi”,

Yıldırım Uler’e Armağa

n, Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi ,

Lefkoşa 2014, s.

87-114.