Previous Page  213 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 213 / 561 Next Page
Page Background

Türk Hukukunda Anayasa Mahkemesi Kararlarının Geriye Yürümezliği Sorunu...

212

ğı ve hükümlünün iptal kararına göre infaz edilecek cezasının tespiti

bakımından hükmü veren mahkemece bir değerlendirme yapılması

gerekir.

Buna göre infaz edilen mahkûmiyet hükmünün dayanağı olan

kuralın iptali ile birlikte hükümlünün eyleminin suç olmaktan çıkma-

sı durumunda, ceza genel af yasasında olduğu gibi bütün sonuçlarıyla

ortadan kalkacaktır.

74

Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelen hu-

kuki sorun, iptal kararıyla hukuka aykırı bulunmuş ve son inceleme

mercii tarafından nihai olarak çözüme kavuşturulmuş olduğundan,

bu noktada hukuka aykırılığı tespit edilmiş ve iptaline karar verilmiş

bir yasa ya da kuralın, muhataplara uygulanması ağır hak ihlalleri

doğuracaktır.

75

Mesela ceza öngören bir yasanın iptal edilmesine mü-

teakip o kanuna göre verilen cezaları içeren ceza mahkemesi kararı

kesinleşmiş olsa bile 5237 sayılı TCK’nın “Suçta ve cezada kanunîlik

ilkesi” başlıklı 2’nci maddesi uyarınca eylem suç olmaktan çıkarıldığı

için verilen cezada geçmişe yürür bir şekilde ortadan kaldırılacak ve

yeniden yapılacak uyarlama yargılaması ile hükümlünün beraatine

karar verilecektir.

Ancak iptal kararıyla birlikte eylem suç olmaktan çıkmamakta ve

sadece vasıf değiştirerek suç olma niteliği devam ettiriyorsa hükümlü

hakkında 5275 sayılı CGTİHK’nın 98’inci maddesi gereğince hükmü

veren mahkemenin bir uyarlama yargılaması yapması gerekir. Böyle

durumlarda eylem daha hafif bir cezayı gerektiren bir başka suça dö-

nüşmesi söz konusudur. Bu şekildeki iptal kararları üzerine hükmü

veren mahkemece bir uyarlama yargılaması yapılması ve yargılama

neticesinde verilecek sonuç cezanın infaz edilmesi gerekir.

İptal kararlarını suçunun vasıf ve mahiyetiyle ilgili olmasının ya-

nında cezanın infaz usulüne ilişkin olması da mümkündür. Bu nok-

tada iptal karar ile birlikte hükümlü lehine bir durum ortaya çıkmış

ise bunun değerlendirilmeye alınması gerekir. Bu bağlamda örnek

verilecek olursa Anayasa Mahkemesi’nin 19.7.1991 tarih ve E:1991/15,

K:1991/22 sayılı kararı ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun

74

Aliefendioğlu, s. 9;Cansel, s. 99.

75

Özge Apiş, Türk Anayasa Mahkemesi Kararlarının Türk Maddi Ceza Hukuku

İlkeleri Bakımından Değerlendirilmesi, Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Kamu Hukuku Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Antalya 2009, s. 162.