Previous Page  315 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 315 / 561 Next Page
Page Background

Kamu Avukatlarının Türk İdare Hukuku Açısından Dikkate Alınması Gereken Sorunları...

314

lenmesi sırasında idarece takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri-

ne uygun kullanılıp kullanılmadığı yönünden hukuka uygunluk denetiminin

yapılması zorunlu bulunmaktadır”

dedikten sonra,

“hukuk müşavirleri,

sosyal güvenlik uzmanları ve müfettişler için daha yüksek ek ödeme oranı

belirlenirken, somut ve haklı neden gösterilmeksizin aynı birimde ve aynı iş

yükü altında görev yapan avukatlar için %140 ek ödeme oranı öngörülmesinde

hakkaniyete ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. (...), SSK

avukatlarının da hak kaybına uğramamaları için daha önce aldıkları %140

oranının korunduğu, yapılan düzenlemenin yasaya ve hukuka uygun olduğu

savunulmakta ise de, daha önce Sosyal Sigortalar Kurumu’nda görev yapan

müfettişler için uygulanan %140 ek ödeme oranı Sosyal Güvenlik Kurumu

Ek Ödeme Usul ve Esasları ile % 175-%165’e (1-4. derecelerden aylık alanlar

için %175, diğer derecelerden aylık alanlar için %165) yükseltilirken ve aynı

hizmet biriminde görev yapan farklı unvanlar için uygulacak ek ödeme oranla-

rında belirli bir artış sağlanırken, davacılar için her hangi bir artış öngörülme-

mesinin avukatlık mesleğinin önemi ile bağdaşmayacağı gibi, aynı kurumda

görev yapan personel arasındaki çalışma barışını bozacağı da açıktır”

diyerek

düzenlemeyi iptal etmiştir.

Ancak aynı Danıştay, vekalet ücretleri konusunda serbest avukat-

lar ile kamu kurumları arasında ayrım yapılmasını kabul etmekte ve

kamu avukatları aleyhine kararlar vermektedir. Konuyla ilgili sürekli-

lik arz ettiğini söyleyebileceğimiz içtihatlarında Danıştay,

“Yargı siste-

mimizde yargılama giderlerinin hangi tarafa yükletileceği ve taraflar arasında

ne şekilde dağıtılacağı Hukuk Usulü Muhakemeleri kanunu ile düzenlenmiş-

tir. Avukatlık Kanununun 164. maddesinde 4667 Sayılı Kanun ile yapılan

değişiklikle getirilen, dava sonunda karşı tarafa yükletilecek olan vekalet üc-

retinin avukata ait olduğu, bu sebeple de iş sahibinin borcu sebebiyle takas ve

mahsup edilemeyeceği, haczedilemeyeceği yolundaki hüküm ise vekalet ücre-

tinin tahsilinin güvence altına alınmasını sağlamaya yöneliktir. Kurumların

istihdam ettiği avukatlara vekalet ücreti ödenmesi usul ve esasları bu konudaki

mevzuatta yer almış olduğundan, Avukatlık Kanunu ile bu hususa yönelik bir

düzenleme yapılmasına ve kurumlarca istihdam edilen avukatlara ödenmesi

gereken vekalet ücretinin tahsilinin güvence altına alınmasına gerek bulunma-

dığı tabiidir. Diğer bir ifadeyle, Avukatlık Kanununun 164. maddesindeki söz

konusu hüküm, serbest avukatlık yapanlar ile müvekkilleri arasındaki ücret

ilişkisinin düzenlenmesini amaçlamaktadır. Kurum avukatları ile kurumları

arasındaki ilişki dikkate alındığında, kurum avukatlarına ödenecek vekalet üc-