

Vergi Yargısı Uygulamasında Kabahatler Kanunu’na Alternatif Bir Bakış...
340
şekilde yorumlanmıştır. Anayasa Mahkemesi’ne göre kural, sulh ceza
mahkemesine başvurulabilecek idari yaptırım kararları yönünden ge-
çerli olup, bu yaptırım kararı kapsamında idari yargının görev alanına
giren bir başka kararın da verilmiş olması halinde bu kararın iptali
talebiyle birlikte idari yaptırımın iptali isteminin de idari yargı merci-
inde görülmesi amaçlanmaktadır.
43
Dolayısıyla Kanun’un 3. maddesiyle idari yargının görev alanı ko-
runmakta, bunun yanında, Kanun’un 27. maddesinin (8) numaralı fık-
rasında yer alan bu kuralla da sulh ceza mahkemesinin görevli olduğu
idari yaptırım kararları yönünden, bu kararla birlikte idari yargının
görev alanına giren bir başka kararın verilmiş olması halinde bu idari
yaptırım kararlarının da idari davaya konu edilmesi öngörülmektedir.
B. Olumsuz görüşün dayandığı argüman
Hukuk kuralları arasında çatışma sorununun çözümüne iliş-
kin ilkeler bağlamında yaklaşım geliştiren bu görüşe göre, 213 sayı-
lı Kanun’un vergi suç ve cezalarına ilişkin hükümleri, KK’nin genel
43
Kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülerek yapılan itiraz başvurusu
reddedilmiştir. Anayasa Mahkemesi, 11.6.2009 tarihli ve E:2007/115, K:2009/80
sayılı kararı(R.G Tarih-Sayı: 26.11.2009-27418):
“Söz konusu kural, sulh ceza mahkemesine başvurulabilecek idari yaptırım karar-
ları yönünden geçerli olup, bu yaptırım kararı kapsamında idari yargının görev
alanına giren bir başka kararın da verilmiş olması halinde bu kararın iptali tale-
biyle birlikte idari yaptırımın iptali isteminin de idari yargı merciinde görülmesini
amaçlamaktadır. Bu suretle, idari yargının görevli olduğu işlem kapsamında tesis
edilen bir idari yaptırım kararının hukuka uygunluk denetiminin de aynı yargı
yerince yapılması sağlanmış olmaktadır.
İdari yaptırım kararlarına ilişkin uyuşmazlıkların hangi hallerde idari yargı yer-
lerince çözümleneceği itiraz konusu kuralda açıkça belirtildiğinden, kuralın belir-
sizliğinden ve mahkemelerin görevlerinin yasayla belirlenmesi gerektiği yolun-
daki Anayasa’nın 142. maddesine aykırılığından söz edilemez.
Öte yandan, idari yargı yerlerinin, idari işlem niteliğindeki tüm idari yaptırımlar-
dan doğan uyuşmazlıkların çözümünde görevli olması gerekirken itiraz konusu
kuralda yer alan uyuşmazlıklarla sınırlı olarak görevli kılınmasının, Anayasa’nın
125. ve 155. maddelerine aykırılığı ileri sürülmüş ise de diğer kanunlarda aksi-
ne hüküm bulunmaması halinde idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna
ilişkin Kabahatler Kanunu hükümlerinin uygulanacağını hükme bağlayan ve bu
kapsamda bulunan idari yaptırım kararlarına karşı sulh ceza mahkemesinin gö-
revli olmasını sağlayan Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesinin (1) numaralı fık-
rasının Anayasa’ya aykırı olmadığının saptanması karşısında, itiraz konusu kural
kapsamındaki idari yaptırımlar bakımından idari yargı yerlerini görevli kabul
eden Yasa’nın 27. maddesinin (8) numaralı fıkrasının Anayasa’nın 125. ve 155.
maddelerine aykırılığından söz edilemez.”