

TBB Dergisi 2016 (124)
Yunus Emre YILMAZOĞLU
339
Kurala göre, KK’nin kanun yoluna ilişkin hükümleri ancak diğer
kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanabilecek ni-
teliktedir. Diğer kanunlarda yer alan idari yaptırım kararlarına karşı
yargısal başvuru yolları ve uygulanacak yargılama usulü kuralları bu
hüküm ile korunmaktadır. Örneğin; vergi kabahatleri için öngörülen
idari yaptırımların vergi mahkemesinin görev alanında olduğu 2576
sayılı Kanun’un 6. maddesinde düzenlenmektedir. Kanun’un 3. mad-
desindeki bu kural, vergi kabahatlerine karşı yargısal başvuru yolu
yönünden Kanun’un 27. maddesindeki ana kuralın istisnasının bulun-
duğuna işaret etmektedir. Bir başka ifadeyle vergi kabahatleri yönün-
den vergi mahkemelerinin görev alanı ile diğer yargılama hukuku ku-
rallarını koruyan kural KK’nin ek 1. maddesi değil, 3. maddesinin (1)
numaralı fıkrasının “a” bendidir.
42
Diğer yandan 5560 sayılı Kanun’un 34’üncü maddesiyle KK’nin
27’nci maddesine eklenen (8) numaralı fıkranın da bu bağlamda tartı-
şılması gerekir. Kural şu şekildedir:
“
İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili
olarak idarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halin-
de; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali
talebiyle birlikte idarî yargı merciinde görülür.
”
KK, sulh ceza mahkemelerini genel görevli mahkeme olarak be-
lirlemişse de bu kuraldan, vergi kabahatlerine uygulanan idari yaptı-
rımların ancak başka bir idari kararla (örneğin vergi uyuşmazlıkları
açısından tarh işlemi) birlikte vergi mahkemesinde dava konusu edi-
lebileceği aksi halde sulh ceza mahkemesine gidilmesi gerektiği sonu-
cuna ulaşılmaması gerekir. Kanun’un 3. maddesinin (1) numaralı fık-
rasının “a” bendinde idari yargının görev alanını, ek 1. maddesinde de
vergi yargılama hukukunun kendine özgü kurallarını koruyan kanun
koyucu, bu hükümle farklı bir yorum benimsemiş ve kanun hükümle-
ri arasında çelişkiye düşmüş olamaz.
5560 sayılı Kanun gerekçesinde, bu kuralın KK düzenlemelerinin
ortaya çıkardığı bağlantı sorununa çözüm getirmek amacıyla öngörül-
düğü belirtilmektedir. Kural, Anayasa Mahkemesince de benzer bir
lerinin görevleri devam etmektedir (KK ek m.1).” Taşdelen, agm.,s:780
42
Aynı yönde: Candan, age., s:193