Previous Page  447 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 447 / 561 Next Page
Page Background

Tasarrufun İptali Davalarının Kamu İcra Hukuku ve Genel İcra Hukuku Çerçevesinde Özel...

446

tarihten itibaren beş yıllık süre dikkate alınır.

52

6183 sayılı Kanun’un

26. maddesi zamanaşımı itibariyle düzenlenmişse de, buradaki süre-

nin “hak düşürücü süre” olarak değerlendirilmesi gerekir.

53

6183 sayılı

Kanun’da süreyi durduran veya kesen sebeplerle ilgili olarak herhangi

bir belirleme yapılmamış olması da bunu gösterir. Ancak öğretide bu

sürelerin “zamanaşımı” süresi olduğu savunulmuştur.

54

Yargıtay da,

6183 sayılı Kanun uyarınca amme alacağından dolayı en geç tasarru-

fun yapıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde iptal davası açılabileceği

ve bu sürenin “hak düşürücü süre” olduğu görüşündedir.

55

Kanaati-

mize göre de, 6183 sayılı Kanun’un 26. maddesinin başlığı, “

Hükümsüz

sayılmada zamanaşımı”

olsa dahi burada kast edilen şey hak düşürücü

süredir. 6183 sayılı Kanun’un hükümsüz sayılmada zamanaşımı baş-

lıklı 26. maddesinin metni şu şekildedir;

“27, 28, 29 ve 30 uncu maddeler-

de sözü geçen tasarrufların vukuu tarihinden beş yıl geçtikten sonra mezkür

maddelere istinaden dava açılamaz.

Dikkat edileceği üzere madde başlı-

ğı ile metin içeriği birbiri ile uyuşmamaktadır. Madde başlığı her ne

kadar zamanaşımı ifadesini kullansa da, maddenin içeriği kesin bir

ifade ile iptale tabi tasarrufun gerçekleşmesinden beş yıl sonra dava-

nın açılamayacağını söylemektedir. Bu hak düşürücü durumları izah

etmek için kullanılan bir ifadedir. Kastedilen iptale tabi tasarrufun

gerçekleşmesinden sonra artık bu davanın açılmayacağıdır. Zaten bu

hükmün karşılığı olan İİK’nun 284. maddenin başlığı, hak düşürücü

süredir. İİK’nun 284. maddesi, durumu açık bir şekilde ifade etmiştir.

Buna göre; iptal davası hakkı, iptale tabi tasarrufun gerçekleşmesin-

den itibaren beş sene geçmekle düşer. 6183 sayılı Kanundaki hükmün

anılan maddeye uygun bir şekilde anlaşılması gerekir. Nitekim Yargı-

tay tarafından da bu şekilde anlaşılmıştır. Hak düşürücü süre olması

nedeniyle, taraflar ileri sürmese dahi, hâkim tarafından resen dikkate

alınmalıdır.

İptal davası kabul edildiğinde alacaklı amme idaresi davaya konu

mal üzerinde cebri icra yoluyla alacağını tahsil edebilme hakkını ka-

52

Ağar, Vergi Tahsilâtından Kaynaklanan Uyuşmazlıklar ve Çözüm Yolları, s.

202.

53

Aynı yönde bkz.; Çoşkun, M.: Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Ka-

nun, Ankara 2013, s. 272; Şenyüz/Yüce/Gerçek, Vergi Hukuku (Genel Hükümler),

2015, s. 322.

54

Bkz.; Oktar, s. 316; Öncel/Kumrulu/Çağan, s. 168.

55

Yarg. (10). HD, 04.06.2009, 2008/2457 Esas, 2009/10184 Karar.