Previous Page  467 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 467 / 561 Next Page
Page Background

Tasarrufun İptali Davalarının Kamu İcra Hukuku ve Genel İcra Hukuku Çerçevesinde Özel...

466

Kamu icra hukukuna göre tasarrufun iptali davasının açılabilmesi

için kesinleşmiş bir amme alacağı gereklidir.

128

Verginin tahsil edilebil-

mesi için verginin kesinleşmesi şart değildir. Tahakkuk etmesi yeterli-

dir. Bir başka deyişle bir vergi kesinleşmemiş olsa bile tahakkuk etmiş

ise tahsil yoluna gidilebilir.

129

Bu nedenle tahsil işlemlerine başlanması

ve bunun üzerine haciz aşamasına geçilmesi halinde şayet haczedile-

cek bir malın olmaması veya mal beyanında bulunmaması yahut bu-

lunulan malın alacağı karşılamaya yetmeyeceğinin anlaşılması halin-

de idare tasarrufun iptali davası açabilir. Ancak açılan bu tasarrufun

iptali davasında kanun yolu aşamasında olan ihtilaflı vergi alacağının

kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerekir. Kanun yolu aşama-

sı tamamlanmadan tasarrufun iptali davasının sonuçlandırılmaması

gerekir. Zira tasarrufun iptali davası açılabilmesi için amme alacaklısı

ile amme borçlusu arasında gerçek bir vergi alacağının bulunması ge-

reklidir. Bu durum ise ancak bekletici mesele ile çözümlenebilir.

130

Üçüncü kişinin alacağın gerçek olup olmadığına yönelik itirazı-

nı tasarrufun iptali davasına bakan hukuk mahkemesinde ileri sü-

rebilmesinin mümkün olup olmadığı bu nokta incelenebilir. Davalı

üçüncü kişinin, alacaklı amme idaresi ile diğer davalı amme borçlusu

arasındaki alacağının gerçek olup olmadığına yönelik itirazı hukuk

mahkemelerinde yapması mümkün değildir. Zira hukuk mahke-

melerinin bir amme alacağını incelemeye yönelik olarak bir görevi

yoktur. Diğer yön ise, amme alacağı muvazaalı olarak yaratılamaz.

Amme alacağı idari bir süreç neticesinde gerçekleşir. Bu idari süreç

ise kanunun belirlemiş olduğu çerçeve içinde ilerler. Amme borçlusu

ile alacaklı amme idaresi arasında muvazaalı bir alacak borç ilişki-

sinin yaratılması mümkün değildir. Amme alacağına yönelik olarak

amme borçlusunun kendini savunma imkânları vardır. Bu imkânları

kullanması gerekir. Şayet bu savunma imkânlarını kullanmadığı için

amme alacağı kesinleşmiş ise artık bu amme alacağının mevcudiyeti-

nin diğer davalı üçüncü kişi tarafından özellikle hukuk mahkemesin-

de ileri sürülebilmesi mümkün değildir.

128

“…somut olayda hükümden önce vergi borcu kesinleşmiş bulunduğundan; baş-

ka bir anlatımla dava koşulu sonradan gerçekleşmiş bulunduğundan işin esasına

girilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği…” Yarg. 17. HD., 07.04.2009,

2008/5331, 2009/2168, nak: Güneren, s. 1222.

129

Şenyüz/Yüce/Gerçek, Vergi Hukuku (Genel Hükümler), 2013, s. 188.

130

Yarg. 17. HD., 05.03.2009, 217/1116, nak: Güneren, s. 1222.