

TBB Dergisi 2016 (124)
Hakan ALBAYRAK / Serkan AĞAR
467
İhtiyaten tahakkuk ve ihtiyaten haciz durumlarında tasarrufun
iptali davalarının açılıp açılamayacağı meselesi de tartışmalıdır. 6183
sayılı Kanun’un 17. maddesine göre, henüz tahakkuk etmemiş ve ke-
sinleşmemiş olan bir amme alacağının ileride tahsilinin güvence altı-
na alınabilmesi için alacaklı amme idaresi tarafından ihtiyaten tahak-
kuk ettirilmesi ve aynı kanunun 13. ve devam eden maddelerine göre
de ihtiyatî haciz uygulanması mümkündür.
131
6183 sayılı Kanun’da
tasarrufun iptali davaları amme alacaklarının korunması bölümünde
yer alır. Bizim de katıldığımız görüşe göre, kanunun bu sistematiği
karşısında tasarrufun iptali davasını, diğer koruma önlemlerinden sa-
yarak, ihtiyatî tahakkuk üzerine amme idaresince bu aşamada dahi
iptal davası açılabileceği düşünülebilir ise de, amme alacağı tahakkuk
etmeden ve vadesi gelmeden tahsil edilmesi mümkün olmadığından,
ihtiyaten tahakkuk ettirilerek ihtiyatî haciz uygulanan amme alacağı
için tasarrufun iptali davası açılması mümkün olmamalıdır.
132
Nite-
kim Yargıtay’ın görüşü de bu yöndedir.
133
3- Tahsil Dairesince Yapılan Takibin Kesinleşmiş Olması
Yargıtay tarafından İİK’na göre açılan iptal davalarında aranan bir
diğer şart ise yapılan icra takibinin kesinleşmiş olmasıdır.
134
Takibin
kesinleşmesinden kasıt, tasarrufun iptali davalarında davanın açılma-
sına sebebiyet veren alacak takibinin, kesin haciz aşamasına gelmiş
ve takibin iptal edilmemiş olmasıdır. Bu nedenle, geçici veya ihtiyati
haciz sahibi alacaklılar haczedilen malların satışını talep edebilmeleri
mümkün olmadığından kesin haciz kavramı içerisinde değillerdir.
Aynı şekilde 6183 sayılı Kanun’a göre açılan tasarrufun iptali da-
vaları için de muaccel hale gelmiş ve vadesinde ödenmemiş amme
131
Karakoç, Kamu İcra Hukukunda Tasarrufun İptali Davası, s. 384.
132
Karakoç, Kamu İcra Hukukunda Tasarrufun İptali Davası, s. 384.
133
“…Mahkemece davalı borçlu şirketler aleyhine icra takibi yapılıp yapılmadığı ve
amme alacağının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan dosyada mevcut ih-
tiyaten tahakkuk ettirilen ve ihtiyati haciz yolu ile takip edilen amme alacakları
nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, eksik incelemeye
dayalı hükmün bozulması gerekmiştir”(Yarg. 17. HD., 14.08.2008, 3088/3951, nak:
Güneren, s. 1224.
134
“Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine
ilişkindir. Tasarrufun iptali davasının ön şartı borçlu davalı hakkında yapılmış ve
kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması, davacı tarafından borçlunun aciz halini
gösterir aciz belgesi ibraz edilmesi ve borcun tasarruf tarihin önce doğmuş olması
gerekir.”(Yarg. 17 HD., 03.11.2011, 2228/10229, nak: Güneren, s. 406.