Previous Page  145 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 145 / 417 Next Page
Page Background

Yeni Bir Yetkilendirme (İmtiyaz) Sözleşmeleri Kanunu Yapılmasına Mutlak Bir Gereksinim Vardır

144

Sözleşmesi

115

ile Gördürülmesi Hakkında Kanun” çıkartılmalıdır. Söz

konusu kanunda düzenlemesi gereken yetkilendirme dar anlamda

116

kullanılarak yalnızca “yetkilendirme sözleşmesi” (imtiyaz sözleşmesi)

yoluyla özel kişilere kamu hizmeti gördürülmesi hususu düzenlenme-

lidir. Yeni bir yetkilendirme sözleşmesi kanunu çıkarılmasına üç açı-

dan mutlak gereksinim bulunmaktadır.

Bunlardan ilki, imtiyaz sözleşmelerinin Türk hukuku bakımından

öneminin gittikçe artmasıdır. Gerçekten de, Günday’ın belirttiği üze-

re, Türkiye’de kamu hizmeti imtiyazlarından bir kısmı, alışılmışın ak-

sine, kanunla ve kamu kurumlarına, bir kısmı ise, idari sözleşmelerle

özel kişilere verilmiştir. 1980’li yıllardan itibaren yoğun bir biçimde

uygulanan liberal ekonomi politikası nedeniyle kamu hizmeti imti-

yaz sözleşmeleri günümüz hukukunda önemli bir yer tutmaya başla-

mıştır.

117

Bu kadar önemi büyük olan imtiyaz sözleşmeleri hakkında

mevcut düzenlemeler yetersiz, eksik ve hatalı olduğu için yeni bir yasa

yapılması gereği ortadadır.

İkinci olarak, yukarıda ayrıntılı bir şekilde üzerinde durulduğu

üzere imtiyaz konusunda yapılan mevcut düzenlemelerde bazı ana-

yasaya aykırı durumlar (örneğin, imtiyaz sözleşmelerinden kaynaklı

115

İmtiyaz sözleşmesi kavramı yerine “yetkilendirme sözleşmesi” veya “yetki ver-

me sözleşmesi” kavramının kullanılmasının gereği yukarıda ayrıntılı bir şekilde

incelenmiştir.

Ayrıca, bu kavramdan neyin anlaşılması gerektiği bakımından bir

karmaşa ve keşmekeş de yaşanmaktadır. Daha açık bir deyişle, bu kavramın genel

olarak kamu hizmetlerinin özel kişilerce yürütülmesi anlamında mı kullanıldığı

yoksa yalnızca idari sözleşme türü olarak mı kullanıldığı konusunda uygulama-

da derin bir kargaşa ve karmaşa bulunmaktadır. Bu bağlamda kamu hizmetini

üstlenen kamu otoritesinin bu hizmeti kendisi yürütmeyip başka birisine (Avru-

pa Birliği Direktifine uygun olarak yalnızca özel hukuk kişisine) gördürmesine

“yetkilendirme” usulü denilmelidir. Burada hizmeti üstlenen “kamu otoritesi”

bu hizmeti yakın denetim ve gözetimi altında yürütmesi için özel hukuk gerçek

veya tüzel kişisini yetkilendirmektedir. Hizmeti üstlenen kamu otoritesi, hizmeti

yürütmesi için özel kişiyi (örneğin özel bir şirketi) yetkilendirebilir. Hatta birden

çok özel hukuk tüzel kişisini yetkilendirerek söz konusu hizmetin rekabete açık

şekilde sunulmasını da sağlayabilir. Fazla bilgi ve krş. için Bkz. Ulusoy, s. 33-35.

İmtiyaz konusunda çıkartılması gereken kanunda öngörülecek yetkilendirmenin

yalnızca idari sözleşme yoluyla yapılabilmesi gerekir.

116

Zira kamu hizmetleri, yasal yetkilendirme, özel hukuk sözleşmesi ve ruhsat yo-

luyla yetkilendirme yöntemlerinden birisiyle de özel hukuk kişisine gördürüle-

bilir. Bu yöntemler hakkında bilgi için bkz. Ulusoy, s. 35-39. Ancak imtiyaz işleri

bakımından çıkartılması gereken kanunda kargaşa ve karmaşaya yol açmamak

için bu yöntemler düzenlememeli (bizce kamu hizmetleri özel hukuk sözleşmesi

ile gördürülmemek üzere), onların (yasal yetkilendirme, ruhsat olarak) düzenlen-

mesi başka kanunlara bırakılmalıdır.

117

Günday, 2003, s. 91.