Previous Page  98 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 98 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

Hasan DURSUN

97

I. 1326 Sayılı Kanunun Yetersizliği ve Geriliği

Yukarıda da belirtildiği üzere Türkiye’de imtiyazın yasal çerçeve-

sini, II. Meşrutiyet döneminde çıkarılan 10 Haziran 1326 (1910) tarihli

(Yayımlandığı Takvimi Vakayi, 24 Haziran 1326) telaffuzu bile olduk-

ça zor olan Menafii Umumiyeye Müteallik İmtiyazat Hakkında Kanun

oluşturmaktadır. Bu kanun günümüz gereksinimlerini karşılamaktan

hayli uzaktır. Söz konusu kanunun yetersizliklerini göz önüne serebil-

mek açısından öncelikle yürürlükte olan kanunun günümüz Türkçe-

siyle metnine bakmak uygun olacaktır.

Kamu Yararına Yönelik İmtiyazlar Hakkında Kanun

Madde 1

- İlk olarak her ne şekilde olursa olsun devletçe halen ve

ileride mali taahhütte bulunmayı içermeyen, kamuya ait taşınır ve ta-

şınmaz malların tahsisini öngörmeyen, bütçeye dâhil bir genel hizme-

te ilişkin olmayan, bu kanunda belirtilen muafiyetin dışında herhangi

bir muafiyeti kapsamayan yürürlükte bulunan kanunların tadilini ge-

rektirmeyen, belediyelerin kuruluşuna ilişkin olarak çıkarılacak ka-

nunlar ile mahalli idarelerin yetkisinde bulunmayacak olan kamu ya-

rarına yönelik imalat imtiyazları doğrudan doğruya Bakanlar Kurulu

tarafından verilecektir.

Madde 2

- İmtiyazlar için gerekli olup satın alınması gereken veya

geçici olarak işgal ve terki gerektiren arazi ve emlak hakkında aşağı-

daki kurallar geçerli olacaktır. İmtiyaz konusu imalata yönelik tesis-

ler için gerekli olup sahipleri elinde bulunan emlak ve arazinin satın

alınması konusunda imtiyaz sahibi ile malik arasında anlaşma sağla-

namadığı takdirde, arazi kamulaştırma kanunu uyarınca kamulaştırı-

larak alınacak ve bedeli imtiyaz sahibi tarafından ödenecektir. İmtiyaz

süresi içinde imtiyaz sahibinin teklifi ve ilgili bakanlığın uygun gör-

mesi üzerine, geçici olarak işgali gereken arazi ve taş olacakları ile ba-

last mahalleri sahiplerine İstimlak Kanunundaki değer tespit usulüne

göre takdir olunacak tazminat imtiyaz sahibi tarafından ödendikten

sonra yerel yönetim marifetiyle sahibine teslim edilecektir.

Tesis ve inşa için gerekli olan sahipsiz topraklar imtiyaz süresi

sonuna kadar imtiyaz sahibine bedelsiz terk olunabileceği gibi geçici

olarak işgali gereken yerlerle taş ocakları ve balast mahalleri de hükü-

metçe gerekli görüldüğü takdirde imtiyaz sahiplerine bedelsiz tahsis

edilebilecektir.