Previous Page  135 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 135 / 393 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararlarında Töre Saikiyle Öldürme Suçu

134

bulunabileceğine karar vermiştir. Aile meclisi kararının suçun esaslı

ve zorunlu unsurunu oluşturmadığı düşüncesinin kabul edildiği bu

kararlarda, Yargıtay’ın, eşlerin birbirine karşı olan sadakat yükümlü-

lüğünü ihlal ettiği, yani evlilik birliği devam ederken bir başkası ile

cinsel ilişkide bulunduğu haller hariç,

21

kadınların içselleştirilmiş sos-

yal normlara uygun görülmeyen hayat tarzı veya tercihlerinin erkek-

ler için haksız tahrik teşkil etmeyeceği yönünde olumlu bazı kararlar

verdiği görülmüştür.

Bu kararlarda, Yargıtay’ın “namus” ve “töre” kavramlarını bazen

birbirleri yerine geçen kavramlar olarak kullandığı, “namus kurtar-

mak” ve “töre saikiyle” insan öldürmek fiillerinin aynı duygu ve dü-

şüncelerin etkisi ile işlenen suçlar olduğu yönünde yorumda bulundu-

ğu, hatta “töre saikiyle öldürme suçunu” haksız tahrik hükümlerinin

uygulanmasına yer olmayan namus saikiyle işlenen suçlar şeklinde

yorumlamaya başladığı anlaşılmıştır. Giderek bu yorumda ısrar eden

Yargıtay 1.Ceza Dairesi, bu kez aslında Türk Ceza Kanunu sistemati-

ğinde “ceza sorumluluğunu azaltan” bir sebep olarak başlı başına ayrı

bir yere sahip olan “haksız tahrik” müessesini suçun unsuru haline

getirmiş, işlenen fiilin kanuni tipe uygunluğunu denetlemede bir öl-

çüt olarak kullanmaya başlamıştır.

22

Bu bağlamda, işlenen suçta haksız

tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının açığa kavuştu-

21

Yargıtay

1.CD.

’nin 08.06.2009 tarih ve 2008/248 E, 2009/3287 K sayılı kararı:

“Sanığın, olay günü annesi Yeter ile maktulü parkta birlikte gördüğü, öpüştük-

lerini düşünerek annesine tokat vurduğu, maktulü de konuşma bahanesiyle ara-

basına bindirip ıssız bir yere götürerek bıçaklamak suretiyle öldürdüğü olayda;

sanığın annesinin, kendi yaşam ve davranışlarından dolayı oğluna karşı bir so-

rumluluğunun olmayıp sadece TMK’nun 185/2.maddesine göre, eşine karşı sada-

kat yükümlülüğünün bulunduğu, dolayısıyla maktulün, sanığın annesiyle rızası

dâhilinde arkadaşlık etmesinin, sanığa yönelik haksız bir eylem oluşturmadığı,

sanığın eylemi, maktul Abdullah’ın, annesi Yeter ile görüşüp arkadaşlık etmesi

nedeniyle, ailenin namus ve şerefini eksilttiği düşüncesiyle ve töre/namus saikiy-

le gerçekleştirdiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nın 82/1-k, maddesi gereğince

cezalandırılmaları gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek kasten adam öl-

dürme suçundan aynı yasanın 81. maddesi ile hüküm kurulması… bozmayı ge-

rektirmiştir”.

Ayrıca bkz. Yargıtay

1.CD.

’nin 09.06.2009 tarih ve 2008/8741 E, 2009/3345 K sayılı

kararı.

22

Haksız tahrikin bulunmaması koşulunu töre saikiyle adam öldürmenin esaslı un-

suru sayan görüş için bkz. Osman Yaşar, Hasan Tahsin Gökcan, Mustafa Artuç,

Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2. Cilt, Md.45-85, Tamamen Gözden

Geçirilmiş, 2. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara, 2014, s.2697-2698.