Previous Page  153 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 153 / 393 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararlarında Töre Saikiyle Öldürme Suçu

152

na, toplumun ortak vicdanı ve hukuk düzenince de kabul görmeyen

bir namus anlayışıyla gerçekleştirilen öldürme fiillerinin hukuki ko-

rumadan yoksun bırakılıp “töre saiki”yle işlenen cinayet olarak kabul

edilmesi gerektiğine, “töre saiki”yle suçun işlendiğinin kabulü için aile

meclisi kararı alınmasına gerek olmadığına, töre saikinin bulunduğu

yerde haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağına, tahrikin var-

lığı halinde ise suçun niteliğinin değişeceğine ve namus saikiyle işlen-

miş sayılacağına oy çokluğu ile karar vermiştir.

YARGITAY CEZA GENEL KURUL KARARINDAN SONRAKİ

DÖNEM

Yukarda açıklandığı üzere, Genel Kurul töre saikinde failin ade-

ta görev bilinciyle hareket ettiğine, “töre” saikinin bulunduğu yerde

haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağına, tahrikin varlığı

halinde ise suçun niteliğinin değişeceğine ve namus saikiyle işlenmiş

sayılacağına 11.05.2010 tarihinde karar vermiştir.

Ancak haksız tahrik hükümlerinin hangi durumlarda uygulana-

cağı konusunda bir standart olmadığından, yargıçların da eril normlar

ile şekillenen bakış açısından sıyrılması pek de kolay gözükmediğin-

den, Yargıtay’ın “töre saikiyle öldürme suçunun” içeriğini belirleme

konusunda bir standart oluşturması da güçtür. Nitekim Yargıtay 1.

Ceza Dairesi 2011 yılında verdiği bir kararında, aynı aşiret üyeleri ta-

rafından aile meclisi içinde karar alınarak ve tasarlanarak işlenen bir

öldürmeye teşebbüs suçu ile ilgili olarak, haksız tahrik hükümlerinin

uygulanacağını gerekçe göstererek töre saikinin bulunmadığına ka-

rar vermiştir.

50

Yine bu dönemde verilen kararlar incelendiğinde, Yar-

50

Yargıtay 1. CD.’ nin 01.04.2011 tarih ve 2010/5786 E, 2011/1972 K sayılı kararı:

“Sanıkların aynı aşirete mensup olup aynı köyde ikamet ettikleri, 29.01.2008 tari-

hinde sanık Kakil’in oğlu Turan Yıldız›ın resmi nikahlı eşi olan Asiye Yıldız›ın sa-

nıklar Cevzet ve Servet Aslan tarafından kaçırılmaya teşebbüs edilmesi nedeniyle

taraflar arasında husumet oluştuğu, bu husumetin giderek derinleştiği, olay gü-

nüne kadar tarlalarına gidemeyen Cevzet, Servet ve yakınlarının 21.07.2008 günü

sabah saatlerinde kendilerine ait minibüsle sanık Kakil’in evinin önündeki yoldan

geçerek tarlalarına doğru gittiklerini gören ve başka bir yol olmaması nedeniyle

tekrar aynı yoldan araçlarıyla geçeceklerini bilen sanıkların, gerekli hazırlıkları

yaparak, değişik yerlere mevzilenmek suretiyle pusu kurdukları, akşama doğ-

ru tarladan evlerine dönmek için araçlarıyla yoldan geçtikleri sırada, ateş ede-

rek mağdurları yaraladıkları olayda; eylemlerin, Asiye’ye karşı işlenen ve haksız

tahrik oluşturan haksız hareketler nedeniyle gerçekleştirildiği, bu durumda töre/