Previous Page  194 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 194 / 393 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (126)

Mustafa Yaşar DEMİRCİOĞLU

193

si, böylece, yokluğu, bir norma vücut veren ya da yürürlüğe koyan ira-

delerin eksikliğiyle sınırlı olarak kabul etmiştir.

67

Danıştay kararları incelendiğinde yokluk veya yok hükmünde

olma kavramları ile ilgili bir fikir ve uygulama birliği oluşmadığı

açıkça görülmektedir. Danıştay kararlarında “maddi yokluğa” örnek

gösterilebilecek kararlar yanında “yok hükmünde sayılma” ya örnek

gösterilebilecek kararlar da bulunmaktadır. Danıştay; maddi yokluk

durumuna ilişkin bir uyuşmazlıkta; uyuşmazlığın esasının incelen-

mesine gerek görmemiş davanın incelenmeksizin reddine karar ver-

miştir.

Hukuki yokluk niteliğinde olmayan, daha önce yürürlüğe konu-

lan üst hukuk normunun belirlediği sınırları aşan idari tasarruflar,

yok hükmünde olmaları nedeniyle, hukuk düzeninde herhangi bir

değişiklik oluşturamayacaklarından, idare edilenler yönünden bağla-

yıcı, dolayısıyla da düzenleyici değildirler, idarenin bu nitelikteki bir

işleminin idari yargı denetimine tabi tutulması, bu denetimin varlık

nedenine uygun düşmez. Bu nedenle bu tür işlemlerin esasının ince-

lenmesine de olanak yoktur.

68

Anlaşılacağı üzere Danıştay; hukuki

yokluk niteliğinde olmayan maddi yokluk hallerinde bir yargı deneti-

mi yapılmasına dahi olanak ve gerek bulunmadığına karar vermiştir.

Danıştay’ın söz konusu kararında; gümrük vergisi mükellefleri bakı-

mından kural koyucu nitelikteki idari metinlerin, tüzük, kararname

ve yönetmelikle sınırlandırılmış olduğu, bu çerçevede bir genelge yolu

ile gümrük vergisi mükellefiyeti doğuran işlem;

kural koyucu, yani

düzenleyici olarak kabulüne ve iptali istemiyle açılan davanın esası-

nın incelenmesine olanak yoktur. Ancak madden yok olan ve dolayı-

67

Yılmaz Aliefendioğlu, s. 11.

68

Danıştay 7. Dairesi 2001/337 Esas., 2002/3092 Karar sayılı İlamı. “...Gümrük

vergisi mükellefleri bakımından kural koyucu nitelikteki idari metinler, tüzük,

kararname ve yönetmelikle sınırlandırılmıştır. Gümrük idaresinin bu sayılanlar

dışında kalan idari işlemlerinin kural koyması; dolayısıyla, gümrük vergisi mü-

kellefini bağlayıcı nitelik kazanması hukuken olanaklı değildir. Bu bakımdan;

davalı idarenin, Türkiye’ye gelmesinden sonra sigorta poliçesi düzenlenen eşya-

nın gümrük vergisine esas kıymetine sigorta bedelinin nasıl yansıtılacağına dair

açıklama getiren 2000/43 sayılı Genelgesinin de, kural koyucu, yani düzenleyici

olarak kabulüne ve iptali istemiyle açılan davanın esasının incelenmesine olanak

yoktur. Açıklanan nedenlerle, davanın 2000/43 sayılı Genelgenin 2’nci maddesin-

de parantez içinde yer alan ibarenin iptali istemine ilişkin kısmının, incelenmeksi-

zin...reddine; ....3.10.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.