Previous Page  198 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 198 / 393 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (126)

Mustafa Yaşar DEMİRCİOĞLU

197

Danıştay, özellikle “yok hükmünde olma” hususuna vurgu yapılarak

işlemin iptal edilmesi gerektiğinin altını çizmektedir.

Danıştay bir başka kararında;

Yok hükmünde olan bir idari işle-

min iptali için idari yargıda dava açmaya esasen gerek bulunmadı-

ğını kabul etmekle birlikte

idarenin işlemini yok hükmünde sayma-

yıp yürütmeye devam etmesi, ilgiyi bu işlemin iptali için dava açmaya

zorunlu bırakabileceği ve idari yargı yerinin, dava konusu işlemin yok

hükmünde olduğunu saptayıp uyuşmazlığı çözmesinin, idarenin her

türlü eylem ve işleminin yargısal denetime bağlı tutulmasını gerekti-

ren “Hukuk Devleti” ilkesine de uygun düşeceği gerekçesi ile (tespit

davalarının da bir olayın veya bir hukuksal ilişkinin var olup olmadı-

ğının belirlenmesi amacıyla açılan ve eda davasının öncüsü niteliğin-

de olduğuna da vurgu yaparak) açıkça hukuka aykırı olan bir işlemin,

mutlak butlanla batıl olması nedeniyle yok

hükmünde olduğunun

tespiti istenilmiş olması durumunda bu davanın da iptal davası for-

munda görülmesi gerektiğine hükmetmiştir.

75

özel bütçesinin olmadığı, bunların gelir ve giderlerinin Vakıflar Genel Müdürlü-

ğü bütçesinde yer aldığı, mazbut vakıf tüzel kişiliğini Vakıflar Genel Müdürlüğü

tüzel kişiliğinden ayrı düşünmeye olanak bulunmadığı, bütçesi, organları, statüsü

olmayan bir varlığa hukuk süjesi olarak bakılamayacağı, mazbut vakfın ancak ...

Genel Müdürlüğü’nün tüzel kişiliğiyle somutlaştığı, mazbut vakfa ait taşınmaz-

ların Kamulaştırma Kanunu’nun 30. maddesi kapsamına giren tüzel kişiliği haiz

katma bütçe ile idare olunan Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olduğu sonucuna

ulaşılmaktadır. Bu durumda, kamulaştırmaya konu taşınmazın mazbut vakıf ol-

ması halinde dava konusu işlemin yok hükmünde olduğuna karar verilmesi ge-

rekeceğinden mahkemece mazbut veya mülhak vakıf ayrımı yapılmaksızın 2942

sayılı Yasanın genel hükümlerine göre kamulaştırma yapılmasının uygun oldu-

ğundan bahisle uyuşmazlık hakkında karar verilmesinde hukuki isabet görülme-

miştir”. Danıştay 6. Dairesi 1996/345 Esas., 1996/5553 Karar. sayılı İlamı.

75

Dava; 10.5.1992 tarih ve 92/3019 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre, tüketilen

elektrik enerjisinden alınmakta olan %10 oranındaki toplu konut fonu oranının

sıfıra indirilmesi nedeniyle Türkiye Elektrik Kurumu’nun toplu konut fonu ta-

hakkuk ve tahsil etmesinin yasal dayanağı bulunmadığının, ortada mevcut kesin

yokluk halinin idari yargı yoluyla tespitine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Ankara 1.İdare Mahkemesi, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun idari dava türle-

rinin sayıldığı 2.maddesinde tespit davasına yer verilmediği, ortada mevcut kesin

yokluk halinin idari yargı yoluyla tespitine karar verilmesi isteminin incelenme

olanağı bulunmadığı gerekçesiyle istemi reddetmiştir. Bazı idari işlemler vardır

ki, idare hukukunda “yok hükmünde” olan idari işlemler denilen, sakatlıkları çok

ağır olan ve hukuk dünyasında hiç doğmamış kabul edilen “batıl” işlemlerdir. Bu

tür “batıl” işlemler, ilgililer hakkında hüküm ifade etmezler, hukuksal durumda

değişiklik yaratmazlar, çünkü hiç var olmamış sayılırlar. Bir idari işlem, açıkça

yasaya aykırı veya idarenin hiç yapamayacağı işlemlerden ise, yok hükmünde bir

idari işlemden söz ediliyor demektir. Yok hükmünde olan bir idari işlemin iptali