

TBB Dergisi 2016 (126)
Züleyha KESKİN
243
rarına bozma kanun yolu
“kanun yararına temyiz”
olarak yeniden yapı-
landırılmış ve
“kararın düzeltilmesi”
kanun yolu ise yürürlükten kaldı-
rılmıştır. Buna göre, yeni düzenleme sonrasında idari yargıda mevcut
olan kanun yollarını;
istinaf, temyiz, yargılamanın yenilenmesi
ve
kanun yararına temyiz
olarak sıralamak mümkündür.
Türk yargı sisteminde CMK, HMK ve son değişikliklerle idari yar-
gıda da İYUK’ta da “istinaf” olağan kanun yolu olarak öngörülmüş
bulunmaktadır. Bundan sonra üç dereceli yargılama sisteminin bir ge-
reği olarak, bölge idare mahkemeleri, itiraz başvuru yolunun da kaldı-
rılmasıyla, tam istinaf mahkemeleri haline getirilmiştir.
I. İSTİNAF KANUN YOLU
İstinaf kanun yolunun getirilmesi ile en köklü değişikliklerden
biri de itiraz kanun yolunun kaldırılması olmuştur. 6545 sayılı Kanun
ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nda yapılan değişiklik ile
İYUK’un itirazı düzenleyen 45. maddesi tamamen değişmiş ve istinaf
hükümleri getirilmiştir.
45. madde 1. fıkrasına göre
istinaf kanun yoluna konusu
beş bin
TL’yi geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler için
başvurulamaz. Bu konuda idare ve vergi mahkemelerince verilen ka-
rarlar kesindir. Bu kararlar için temyiz kanun yolu da kapalıdır. Do-
layısıyla bu grupta yer alan uyuşmazlıklar için ilk derece mahkemesi
kararlarının üst yargı yerlerince denetimi söz konusu değildir. Aynı
zamanda istinaf kanunun yolundan geçen kararlar için de bir miktar
kısıtlaması bulunmaktadır. Bölge idare mahkemesinin
“Konusu yüz bin
Türk lirasını aş(maya)n vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler
hakkında açılan davalar”
hakkında verdikleri kararlar kesin kabul edil-
mekte ve temyiz yoluna gidilmemektedir. Kanunda belirtilen parasal
sınırların her yıl yeniden değerleme oranına göre arttırılmak suretiyle
güncelleneceğini belirtmek gerekir (İYUK, Ek md.1).
İdare hukukunda idari işlemlerin yargısal denetiminin etkili araç-
larından biri de üst derece mahkemesinin yargı denetimidir. İlk de-
rece mahkemesi kararlarının denetime tabi tutulmamasının parasal
değer ile sınırlanması Anayasa’nın öngördüğü yargı denetimini kı-
sıtlayacak niteliktedir. Bu düzenlemenin hak arama özgürlüğünü ve
adil yargılanma hakkını sınırlandırıcı ve dolayısıyla yargısal denetimi