Previous Page  270 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 270 / 393 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (126)

Arif Barış ÖZBİLEN

269

nedeniyle üst hakkı sahibine bir bedel

23

ödenmesi kararlaştırılmış ise,

bu bedelin miktarı, hesaplanış tarzı ve üst hakkı süresinin sonunda ta-

şınmazın eski hâline getirilmesi konularında taraflar arasında anlaş-

maya varılan hususların, üst hakkını kuran irtifak sözleşmesine ilişkin

resmî senette yer almış olmak kaydıyla; tapu siciline şerh verilmesine

dahi gerek kalmadan herkes için bağlayıcı olacağı öngörülmekteydi.

Bu hüküm, öğretide, taşınmaz malikine kalan yapılar için üst hakkı

sahibine ödenmesi kararlaştırılan bedele ilişkin anlaşmaların hukukî

niteliği konusunda farklı görüşlerin ortaya atılmasına sebep olmuştu.

Bu görüşlerden biri, yapıların karşılığı olarak üst hakkı sahibine öden-

mesi kararlaştırılan bedele ilişkin anlaşmaların, resmî senette düzen-

lenmeleri hâlinde, üst hakkını kuran irtifak sözleşmesinin içeriğine

dâhil olacağını ve MK m. 827 (eMK m. 751/a) hükmü gereği aynî etkiye

sahip olacağını ileri sürmekteydi.

24

Diğer bir görüş ise, yüklü taşınmaz

malikini olumlu bir edimi yerine getirme (kendisine kalan yapılar için

üst hakkı sahibine belli bir bedel ödeme) yükümlülüğü altına sokan

sözleşme kayıtlarının aynî etkiye sahip olamayacağından ve verme/

yapma borçlarının irtifak haklarının asli içeriğini oluşturamayacağı

kuralından hareket ederek, irtifak sözleşmesine ilişkin resmî senette

yer alan bu kayıtların, kanun gereği eşyaya bağlı borç niteliği arz et-

tiklerini savunmaktaydı.

25

Bu görüş, taşınmaz malikine kalan yapılar

için üst hakkı sahibine ödenmesi kararlaştırılan bedele ilişkin kayıtla-

rın, irtifak sözleşmesine ilişkin resmî senette düzenlenmeleri hâlinde,

tapu siciline şerh verilmesine gerek kalmaksızın -kanun gereği- eşya-

ya bağlı borç niteliğine sahip olduğunu kabul etmekteydi.

26

23

Hükümde bedel yerine “tazminat” ifadesi kullanılmışsa da, söz konusu durumla

ilgili olarak ne üst hakkı sahibinin uğradığı bir zarardan ne de üst hakkı sahi-

binin uğradığı zararın giderilmesi konusunda taşınmaz malikinin sahip olduğu

bir sorumluluktan bahsedilemeyeceğine göre, bu ifadenin MK m. 830 hükmünde

olduğu gibi “bedel” olarak anlaşılması gerekir. Bu yöndeki eleştiriler için bkz.

İlhan Ulusan, “Yeni Türk Medenî Kanunu Ön Tasarısında Yer Alan İnşaat (Üst)

Hakkına İlişkin Hükümlerin Değerlendirilmesi”,

İstanbul Barosu Dergisi,

Cilt: 61,

Sayı 1-2-3, 1987, sh. 30 ve Gümüş, sh. 538-539.

24

Bkz. Gümüş, sh. 541-542.

25

Bkz. Gürzumar, sh. 124, 151.

26

Gürzumar, sh. 150-151. Kanımızca da, kalan yapıların karşılığı olarak üst hakkı sa-

hibine ödenmesi kararlaştırılan bedele ilişkin anlaşmalar, resmî senette yer alsalar

bile aynî etkiden yoksun olacaklardır. Gerçekten MK m. 779/f. 2’de öngörüldüğü

gibi, yapma borçları, başlı başına irtifak hakkına konu olamaz; bu tür borçlar, ir-

tifak hakkına ancak yan edim olarak bağlanabilir. Yüklü taşınmaz maliki ancak