Previous Page  285 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 285 / 393 Next Page
Page Background

Üst Hakkı İradı ve Bu İradın Ödenmesine İlişkin Alacağın Güvencesi Olarak Kanunî İpotek Hakkı

284

belirlenen bu tutarın yıllık olarak değer hesabı yapılacak ve yine üç

yıla denk gelen miktar için kanunî ipotek hakkı kurulabilecektir.

64

Bununla beraber kanunî ipotek hakkı, üst hakkı ivazının tek bir

seferde değil de irat hâlinde ödeneceğinin kararlaştırılması durumun-

da söz konusu olabilir. Tarafların, üst hakkının tesisi karşılığında veri-

len üst hakkı bedelinin ödenmesini takside bağlamaları durumunda,

arazi malikinin bu taksitler için kanunî ipotek hakkının tescilini talep

etmesi ise mümkün değildir.

65

3) Üst hakkı sahibinin kanunî ipoteği kurma borcunun

hukukî niteliği

Üst hakkı sahibinin, irat alacağının güvence altına alınması ama-

cıyla üst hakkı üzerinde kanunî ipoteği kurma borcu, nitelik itibariyle

eşyaya bağlı bir borçtur.

66

NitekimMK m. 834/f. 1 hükmü, yüklü taşın-

maz malikinin üst hakkı iratlarını güvence altına almak amacıyla üst

hakkı üzerinde kanunî ipotek kurulmasını “o tarihteki üst hakkı sa-

hibinden” isteyebileceğini belirtmek suretiyle, taşınmaz üzerinde üst

hakkına sahip olan kişinin değişmesi hâlinde dahi, yeni üst hakkı sa-

64

Gürzumar, sh. 132-133, dn. 507; Isler/Costantini, sh. 1533.

65

Gümüş, sh. 562. Art arda ifalı, dönemsel ya da periyodik edimli sözleşmelerde,

borçlu düzenli veya düzensiz aralıklarla tekrarlanan ifa hareketlerinde bulunarak

borcunu yerine getirmektedir. Bu bakımdan, burada zaman içinde ifa edilmesi

gereken birden fazla edim bulunmaktadır. Dönemsel edimli sözleşmelerden farklı

olarak, taksitli (kısım kısım ifa edilen) sözleşmelerde ise nitelik olarak bölünebilir

olan tek bir edim vardır. Her ifa hareketi, borçluyu borcundan kısmen kurtarmak-

tadır. Taksitli sözleşmelerde zaman unsurunun sözleşmenin niteliği bakımından

herhangi bir etkisi bulunmamakta, yalnızca edimin ifa edilme tarzının süreye bağ-

landığı bir durum söz konusu olmaktadır. Nitekim taksitli sözleşmelerde, birden

fazla edimden bahsedilemez; tek bir edim kısım kısım ifa edilmektedir. Bu ko-

nuda bkz. Pınar Altınok Ormancı, Sürekli Borç İlişkilerinin Haklı Sebeple Feshi,

İstanbul 2011, sh. 17-18, 27.

66

Eşyaya bağlı borçlarda eşya üzerinde mülkiyet hakkına, sınırlı bir aynî hakka ya

da zilyetliğe sahip olan kişi, yalnızca eşya üzerinde sahip olduğu bu aynî hak ya

da zilyetlik nedeniyle başkasına karşı borçlu konumunda bulunmaktadır. Borcun

eşyadan ayrılması mümkün olmadığı için eşya üzerinde mülkiyet hakkı, sınırlı

aynî hak ya da zilyetlik kimin üzerinde ise eşyaya bağlı borç da kendiliğinden o

kişiye geçer. Bu durumda borç hem eşyayı hem de eşya üzerinde aynî hakka ya

da zilyetliğe sahip olan kişiyi takip etmektedir. Böylelikle alacaklı, eşyaya bağlı

borç ilişkisinden doğan alacağını, eşya üzerinde sonradan mülkiyet hakkı, sınırlı

aynî hak ya da zilyetlik kazanan her kişiye karşı ileri sürebilecektir. Bkz. Şafak N.

Erel, Eşyaya Bağlı Borç, Ankara 1982, sh. 4; Eren, sh. 55; Oğuzman/Seliçi/Oktay

Özdemir, sh. 20-21.