Previous Page  289 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 289 / 393 Next Page
Page Background

Üst Hakkı İradı ve Bu İradın Ödenmesine İlişkin Alacağın Güvencesi Olarak Kanunî İpotek Hakkı

288

1013/f. 1). Burada da tescili talep konusunda üst hakkı sahibi yetkili

olacaktır. Zira üst hakkı üzerinde malik sıfatına o sahiptir. Üst hak-

kı sahibinin kanunî ipoteğin tescili konusunda talepte bulunabilmesi

için, onun aynı zamanda tapu kütüğünde de üst hakkı sahibi sıfatıyla

yer alması gerekmektedir. Üst hakkı sahibinin, kanunî ipoteğin tescili

konusundaki talebinin hukukî niteliği ise, taşınmaz mülkiyetinin do-

ğumu için gerekli olan tescil talebinin niteliği ile aynı olacaktır

74

.

Üst hakkı sahibinin tescil talebinde bulunmaktan haksız olarak

kaçınması hâlinde ise, yüklü taşınmaz maliki, üst hakkı üzerinde

kanunî ipoteğin kurulmasını dava yoluyla sağlayabilecektir. Davanın

ve dava sonunda verilen hükmün hukukî niteliği konusunda öğreti-

de farklı görüşler bulunmaktadır. İlk görüş, üst hakkı sahibinin tescil

talebinde bulunmaktan kaçınması durumunda, MK m. 716 hükmü-

nün kıyasen uygulanabileceğini ve yüklü taşınmaz malikinin mahke-

meden üst hakkı üzerinde kanunî ipotek hakkının kendi lehine tescil

edilmesini isteyebileceğini ileri sürmektedir.

75

Mahkemenin taşınmaz

maliki lehine vereceği hüküm, üst hakkı sahibinin tapu memuruna

yönelik olarak ipoteğin tescili talebinde bulunma iradesi yerine geçe-

cek ve yenilik doğuran bu hüküm ile birlikte üst hakkı üzerinde ipo-

tek hakkı kurulmuş olacaktır. Kesin hükmün, tapu memuruna tevdi

edilmesi neticesinde tapuda gerçekleştirilecek olan tescil ise, açıklayıcı

nitelikte olacaktır.

Bu konuda ortaya atılan diğer bir görüş ise, taşınmaz rehnini dü-

zenleyen Medenî Kanun hükümlerinde, taşınmaz mülkiyetinin tes-

cilsiz kazanım hâllerine atıf yapılmamış olduğundan hareketle, MK

m. 716 hükmünün kıyas yoluyla taşınmaz rehninin kazanılması ko-

nusunda uygulanabileceği fikrine karşı çıkmaktadır.

76

Bu görüşe göre,

74

Tescil talebinin hukukî niteliği konusunda öğretide ortaya atılan başlıca üç gö-

rüş (aynî sözleşme, usulî işlem ve tek taraflı tasarruf işlemi) hakkında ayrıntılı

bilgi için bkz. Oğuzman/Seliçi/Oktay Özdemir, sh. 206-207, Akipek/Akıntürk,

sh. 292-294; Mehmet Ünal/Veysel Başpınar, Şeklî Eşya Hukuku, 3. Baskı, Ankara

2007, sh. 280.

75

Bkz. Akipek/Akıntürk, sh. 766. Yazarlar, mahkeme kararına dayanan rehin hak-

larının tescile gerek kalmaksızın varlık kazanacağını savunmaktadır. Ayrıca bu

yönde bkz. Gürzumar, sh. 133-134, dn. 514; Şafak Erel, Gayrimenkul Rehninde

Sıra, Ankara 1974, sh. 104. Bu konuda ayrıca bkz. İlhan Helvacı, Eski Medenî Ka-

nunumuzla Karşılaştırmalı Olarak Türk Medenî Kanununa Göre Sözleşmeden

Doğan İpotek Hakkı, İstanbul 2008, sh. 126-127.

76

Bkz. Oğuzman/Seliçi/Oktay Özdemir, sh. 899; Ertaş, sh. 539.