

Üst Hakkı İradı ve Bu İradın Ödenmesine İlişkin Alacağın Güvencesi Olarak Kanunî İpotek Hakkı
292
mamıştır.
83
Oysa üst hakkı sona erdiğinde kendisine kalan yapıların
karşılığı olarak, arazi maliki tarafından üst hakkı sahibine ödenmesi
kararlaştırılan bedel alacağının teminatını oluşturan kanunî ipotek
hakkı
84
üst hakkının sona ermesinden itibaren üç aylık bir süre içinde
tescil edilebilmektedir. Yine, üst hakkı iradının güvencesini oluştur-
mak üzere arazi malikine tanınan kanunî ipotek hakkının tescili hu-
susunda MK m. 835/f. 2 hükmü uyarınca kıyas yoluyla uygulanması
öngörülen yapı alacaklılarının sahip olduğu kanunî ipotek hakkının
(MK m. 893/f. 1/b. (3)) tescili de üç aylık bir süre sınırlamasına tâbi tu-
tulmuştur. Buna göre, bir taşınmaz üzerinde gerçekleştirdikleri inşaat
nedeniyle sarf etmiş oldukları malzeme ve emek karşılığında malik
veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkârlar, bu
alacaklarını teminat altına almak üzere sahip oldukları kanunî ipotek
haklarının tescilini, yüklendikleri işin tamamlanmasından itibaren üç
aylık süre içerisinde talep edebilmektedirler (MK m. 895/f. 2). Bu süre,
hak düşürücü süre niteliğindedir.
85
83
Tuor/Schnyder/Schmid, sh. 963; Schmid/Hürlimann-Kaup, sh. 379; Isler, sh. 143;
Gümüş, sh. 563. Üst hakkı sahibinin iflası halinde, bu talebin iflas idaresine karşı
ileri sürülebileceği yönünde bkz. Isler/Costantini, sh. 1535, Steinauer, Tome III,
sh. 130.
84
Bilindiği gibi üst hakkının sona ermesi ile birlikte üst hakkının konusunu teşkil
eden inşaat ve yapılar arazinin bütünleyici parçası hâline gelerek, arazi malikinin
mülkiyetine geçer (MK m. 828/f. 1). Her ne kadar arazi malikinin kendisine inti-
kal eden yapı ve inşaat karşılığında üst hakkı sahibine yasal olarak herhangi bir
bedel ödeme yükümlülüğü bulunmasa da, taraflar sözleşme ile böyle bir bedelin
üst hakkı sahibine ödenmesini kararlaştırabilirler (MK m. 829/f. 1). Mehaz İsviç-
re Medenî Kanunu’nda ise Türk hukukundan farklı olarak, arazi malikinin, aksi
taraflarca kararlaştırılmadıkça üst hakkı sahibine uygun bir tazminat (indemnité
équitable / angemessene Entschädigung) ödemekle yükümlü olduğu görülmek-
tedir (MK m. 779d). Bkz. Steinauer, Tome III, sh. 132. Söz konusu bedelin hukukî
niteliğinin fedakârlığın denkleştirilmesi temelli, düşük yoğunluklu bir denkleştir-
me bedeli olduğu yönünde bkz. Mustafa Alper Gümüş, Türk Medenî Kanununun
Getirdiği Yeni Şerhler, İstanbul 2007, sh. 184.
MK m. 829/f. 1’e göre kararlaştırılmış olan bedelin ödenmemesi ya da başka şekil-
de teminat altına alınmaması hâlinde, üst hakkı sahibi veya üst hakkı üzerinde re-
hin hakkına sahip olan alacaklılar, bedel alacağının güvencesini oluşturmak üzere
kanunî bir ipotek hakkına sahiptir. Bunlar, taşınmaz üzerindeki kanunî ipotek
hakkının tescilini, terkin edilen üst hakkı ile aynı derecede ve sırada olmak üzere
ve üst hakkının sona ermesinden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içerisinde
talep edebilirler. Bkz. bu konuda Oğuzman/Seliçi/Oktay Özdemir, sh. 860; Ertaş,
sh. 518; Akipek, sh. 68.
85
Bkz. Yarg. HGK, 16.6.1973 tarih ve 1-15/510 sayılı kararı: “ (önceki) Medenî
Kanun’un 807’inci maddesinin 3’üncü fıkrasına (MK m. 893/f. 1/b. 3) dayanarak
kanunî ipotek hakkının iş yapan veya müteahhit tarafından işin bittiği tarihten