Previous Page  297 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 297 / 393 Next Page
Page Background

Üst Hakkı İradı ve Bu İradın Ödenmesine İlişkin Alacağın Güvencesi Olarak Kanunî İpotek Hakkı

296

maktadır.

96

Bununla paralel olarak öğretide, tescile tâbi olan veya ol-

mayan kanunî ipotek haklarına dair hükümlerin de kanundan doğan

kısıtlamalar olduğu kabul edilmektedir.

97

Bu nedenle, yüklü taşınmaz

malikinin üst hakkı sahibinden olan irat alacağını güvence altına ala-

bilmek için sahip olduğu kanunî ipotek hakkının, üst hakkı sahibinin

inşaat üzerindeki hakkına kanun tarafından getirilmiş bir kısıtlama

olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

MK m. 731/f. 2 hükmünün, kanun tarafından sınırlı aynî haklara

yönelik olarak getirilen kısıtlamaların kaldırılmasına veya değiştiril-

mesine ilişkin sözleşmeler hakkında kıyasen uygulanması neticesin-

de, üst hakkı iradının güvencesini oluşturan kanunî ipotek hakkından

feragat edilmesi durumunda da, adı geçen hükümle ortaya konulan

esaslara uyulması icap eder. Zira kanun tarafından yüklü taşınmaz

malikine, üst hakkı iradının güvencesi olarak tanınan kanunî ipotek

kurma hakkı, üst hakkı sahibinin inşaat üzerindeki hakkına kanun

tarafından getirilmiş bir kısıtlama olup, taşınmaz malikinin bu haktan

feragat etmesi de, kanun tarafından getirilen kısıtlamanın kaldırılma-

sı anlamına gelmektedir.

98

kanun tarafından yükletilen bu yükümlülük eşyaya bağlı borç şeklinde ortaya çık-

maktadır. Bkz. Oğuzman/Seliçi/Oktay Özdemir, sh. 553.

96

Gerek doğrudan doğruya kısıtlamaların, gerekse dolayısıyla kısıtlamaların sadece

mülkiyet hakkında değil, sınırlı aynî haklarda da söz konusu olabileceği yönünde

bkz. Oğuzman/Seliçi/Oktay Özdemir, sh. 764, 552; Köprülü/Kaneti, sh. 13.

97

Oğuzman/Seliçi/Oktay Özdemir, sh. 551.

98

MK m. 731 hükmü, önceki (743 sayılı) Medenî Kanun döneminde, hakkında özel

bir düzenleme bulunmayan yasal önalım hakkından feragat konusunda da uygu-

lama alanı bulmuştur. Yasal önalım hakkından feragati düzenleyen MK m. 733/f.

2 hükmü ise, 2002 değişikliği (4721 sayılı yasa) ile mevzuatımıza girmiştir. Önceki

Medenî Kanun döneminde yasal önalımdan feragat müessesesi her ne kadar özel

olarak düzenlenmemiş olsa da, önceki Medenî Kanun’un taşınmaz mülkiyetinin

kısıtlamalarının ortadan kaldırılması veya değiştirilmesi konusunu düzenleyen

ve genel hüküm niteliğinde bulunan 657. maddesi (şimdiki MK m. 731) yasal öna-

lım hakkından feragat konusunda kendisine başvurulan bir hüküm olmuştur. Bu

hüküm, önceki Medenî Kanun’da şu şekilde yer almaktaydı: “Mülkiyetin kanunî

takyitleri tapu siciline kayda hacet olmaksızın muteber olur. Bu takyitler; ancak

resmî bir senetle ve tapu siciline kayıt ile ilga veya tadil olunabilir. Ammenin

menfaati için vazolunan takyitler tadil ve ilga olunamaz”. Yargıtay, bu dönemde

vermiş olduğu kararlarda, kanunî önalım hakkını taşınmaz mülkiyetinin bir kısıt-

laması olarak nitelendirmiş ve bu hakkın ortadan kaldırılmasının (ilgasının) veya

değiştirilmesinin (tadilinin) MK m. 657 ile düzenlenen genel nitelikteki hükmün

uygulanması neticesinde ancak resmî bir senetle ve tapu siciline yapılan tescil ile

(tapuda olumsuz bir irtifak hakkı tesis etmek suretiyle) gerçekleşebileceği hük-

müne varmıştır. Bu yönde bkz. Yarg. 6. HD, 3.6.1980 tarih ve 4041/5783 sayılı