

TBB Dergisi 2016 (126)
Arif Barış ÖZBİLEN
299
7) İrat alacağının güvencesini oluşturan kanunî ipoteğin sırası
MK m. 1022/f. 1 ile öngörülen genel prensip uyarınca üst hakkı
iradının ödenmesine ilişkin alacağın teminat altına alınması için yük-
lü taşınmaz maliki lehine tesis edilen ipotek hakkının sırası kurulma
tarihine göre belirlenmektedir.
Kanunî ipotek hakkının, irat alacağının doğduğu günden itibaren
tapu siciline tescili talep edilebilir.
103
Bu bakımdan, üst hakkının ku-
rulması karşılığında yüklü taşınmaz malikine belli bir irat ödenece-
ğinin taraflarca kararlaştırılması durumunda, taşınmaz malikinin en
kısa sürede üst hakkı sahibinden kanunî ipotek hakkının tescilini ta-
lep etmesi onun menfaatine uygun bir durum yaratacaktır.
104
Nitekim
üst hakkı sahibi, kanunî ipoteğin tescilinden önce üst hakkı üzerinde
üçüncü kişiler lehine sınırlı aynî hak ya da rehin hakkı kuracak olursa,
sonra tescil edilen kanunî ipotek hakkı, sıra itibariyle diğer sınırlı aynî
hak ve rehin haklarının gerisinde kalacaktır. Diğer bir deyişle, irat
alacağını temin eden kanunî ipotek hakkı kanun tarafından belli bir
imtiyazdan yararlandırılmadığı için, üst hakkına konu olan taşınmaz
üzerinde daha önce kurulmuş olan sınırlı aynî hakların sıralarında,
kanunî ipotek dolayısıyla bir değişiklik söz konusu olmaz.
105
Öte yandan, MK m. 835/f. 1 hükmü üst hakkı iradına ilişkin ala-
cağın güvencesini oluşturan kanunî ipotek hakkının, icra yoluyla sa-
tışta terkin olunmayacağı kuralını öngörmektedir. Kanunda böyle bir
hükmün yer almasına neden ihtiyaç duyulduğu sorusu akla gelebilir.
Şayet bu hükme yer verilmeseydi, yüklü taşınmaz maliki, üst hakkı-
nın icra yoluyla satışından elde edilen tutardan yalnızca (kanunî ipo-
tek hakkının sırasına uygun olarak) muaccel olan üst hakkı iratlarının
değeri ile sınırlı olarak tatmin edilebilecekti. Henüz vadesi gelmemiş
deme getirilen “şerh” seçiminin isabetli olmadığını düşünüyoruz. Bu konuda bkz.
Gümüş, Şerhler, sh. 132-133.
103
Gümüş, sh. 564.
104
Tuor/Schnyder/Schmid, sh. 963; Isler/Costantini, sh. 1533; Schmid/Hürlimann-
Kaup, sh. 378; Ballif, No. 564; Steinauer, Tome III, sh. 130.
105
Buna karşılık, Medenî Kanun’un yapı alacaklıları için yapı alacaklarını teminat
altına almak amacıyla taşınmaz üzerinde sağlamış olduğu kanunî ipotek hakkı,
taşınmazda meydana gelen değer artışı oranında daha önce kurulmuş olan sınırlı
aynî haklar karşısında sıra itibariyle bir imtiyazdan yararlandırılmıştır (MK m.
897). Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Reisoğlu, sh. 4 vd. ve Oğuzman/Seliçi/
Oktay Özdemir, sh. 969; Köprülü/Kaneti, sh. 322. Ayrıca bkz. Müller, sh. 53.