Previous Page  127 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 127 / 437 Next Page
Page Background

AİHM ve Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında Gizli Tanıklara Soru Sorma Hakkının ...

126

m. 58/2-3 uygulanacak (m. 9/1); tanığın CMK m. 58/3’ün uygulanma-

sına mahkemece karar verilmesi halinde, dinleme sırasında tanığın

görüntü veya sesi değiştirilerek tanınması engellenebilecek (m.9/2);

16

tanığın duruşma salonunda fiziksel görünümünü engelleyecek tarzda

mahkemece tayin ve tespit edilecek bir usule göre dinlenmesine de

karar verilebilecek (m. 9/3); duruşmada hazır bulunma hakkına sahip

olanlar bulunmadan tanığın dinlenmesi halinde, tanık tarafından ve-

rilen beyanlar, hâkim tarafından CMK m. 58 de belirtilen sınırlamala-

ra uymak koşuluyla, duruşmada hazır bulunma hakkına sahip olan-

lara açıklanacaktır (m. 9/4). Tanığın dinlenmesi halinde, CMK m. 201

uygulanacak ancak tanığa sorulacak soruların Tanık Koruma Kanunu

kapsamında tanık hakkında uygulanan tedbirlerle orantılı ve amaca

uygun olması gerekir. Bu amaçla hâkim, sorulan soruların tanığa so-

rulmamasına karar verebilir veya tanığı dinlerken dolaylı dahi olsa

tanığın kimliğini ortaya çıkaracak soruların sorulmasına izin vermez

(m. 9/5). Bazı yazarlara göre, kimliği gizli tutularak korunan tanıklara

soru sorulması söz konusu olduğunda, bu soruların eski sistemdeki

gibi, önce hakime yöneltilmesi, hakimin de bu soruları gizli tanığa

sorması uygulaması yapılacaktır.

17

Bu madde hükmüne göre alınan tanık ifadeleri CMK hükümlerine

göre duruşma sırasında hazır bulunanlar huzurunda verilmiş ifade

hükmündedir (m. 9/7). Ancak hakkında tedbir uygulanan tanığın be-

yanı, tek başına hükme esas teşkil etmez (m. 9/8).

Özetlemek gerekirse Tanık Koruma Kanunu madde 9’da adil yar-

gılanma ilkesi ve savunma hakkı ile bağlantılı olarak aşağıdaki şu te-

mel hususlar düzenlenmiştir:

16

Olgun Değirmenci, “Ceza Muhakemesinde Tehlike İçinde Bulunan Tanığın Korunması”,

TBB Dergisi

, sayı 83, 2009 s.102 “Yazara göre, tanığın hem ses hem de görüntüsünün aynı

anda değiştirilip değiştirilmeyeceği tartışmalı bir husustur. Tanık Koruma Kanunu “veya”

bağlacını kullanmak suretiyle ikisinden birinin değiştirilmesi gerektiği gibi bir ifade kul-

lanmışken, Yönetmelik uyarınca her ikisinin de değiştirilmesi mümkün hale getirilmiştir.

Kanun’da yer alan “veya” bağlacı, tanık koruma tedbirlerinin amacı dikkate alındığında

uygun şekilde kullanılmamıştır. Söz konusu bağlacın, Yönetmelikte olduğu gibi hem gö-

rüntü hem de sesin değiştirilmesine imkân verecek şekilde “ve” olarak anlaşılması gerek-

lidir.” Ancak biz bu değerelendirmenin yerinde olmadığını düşünmekteyiz. Zira burada

amaç bir taraftan tanığın korunmasının sağlanması diğer taraftan ise beyanının sınanma-

sıdır. Hem görüntüsünün hem de sesinin birlikte değiştirilmesine gerek bulunmamaktadır.

Ayrıca orantılılık ilkesi bakımından da sıkıntılıdır.

17

Feridun Yenisey, “Örgüt Suçu, Muhakemesi ve Gizli Tanık”,

Galatasaray Hukuk Fakültesi

Dergisi

Prof. Dr. Köksal Bayraktar’a Armağan, 2010/1,c.1, s.415