Previous Page  133 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 133 / 437 Next Page
Page Background

AİHM ve Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında Gizli Tanıklara Soru Sorma Hakkının ...

132

delillerle

35

doğrulanan ve yukarıdaki güvenceler sağlanmak koşulu

ile başvurulan gizli tanık ifadesi, ancak mahkûmiyet kararını kuvvet-

lendirmek için kullanılan yan bir delil olabilir, tek başına delil olma-

yacağı gibi mahkûmiyet kararında ağırlığı olan bir delil de olamaz.

36

Bununla birlikte, savunma makamının sorgulama imkânı bulamadığı

bir tanığın aleyhte tek veya belirleyici unsur teşkil eden ifadesinin de-

lil olarak kabul edilmesi, kendiliğinden Sözleşme’nin 6. maddesinin 1.

fıkrasını ihlal etmemektedir; bu tür bir delilin güvenilirliğine ilişkin

doğru ve adil bir değerlendirme yapabilmek için söz konusu delilin

kabul edilmesine bağlı sakıncaları giderebilecek yeterli unsurların

bulunması halinde, dava bir bütün olarak, hakkaniyete uygun olarak

değerlendirilebilmektedir.

37

Yukarıdaki koşullara ek olarak AİHM, savunma makamı tara-

fından da bazı yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerektiğini ifade

etmektedir. Mahkeme başvuranların sadece soru sorma hakkının kul-

landırılmamış olması nedeniyle m. 6/1-3 (d)’nin ihlal edildiğini ileri

sürmelerinin yeterli olmadığını, tanığa soru sorma hakkının kullan-

dırılmamış olmasının maddi gerçeğin ortaya çıkarılması bakımın-

dan öneminin de savunma makamı tarafından hem ulusal mahkeme

önünde hem de başvuruda tartışılması gerektiğini ifade etmektedir.

38

Bu gerekçeler savunma makamı tarafından ortaya konulduğu halde,

üye Devlet yargılama makamları, soru sorma hakkını kullandırmak

(tanıkla yüzleşme hakkını sağlamak) için gerekli tedbirleri almaz ve

koşulları sağlamaz ise, Sözleşme m. 6/1-3(d)’de düzenlenen hakları ih-

lal etmiş olur.

39

III- Anayasa Mahkemesinin Bakış Açısı

AnayasaMahkemesi,“tanıklarasorusormahakkınınkullanılması”na

ilişkin 9 ihlal iddiası başvurusunu değerlendirmiştir. Bu kararlardan sa-

35

Ancak bu doğrulayıcı delillerin de ispat kuvveti olmalıdır, diğer delillerin ispat gücü ye-

terli değilse AİHM sadece gizli tanık ifadesinin esas alındığını kabul etmektedir. Balta ve

Demir /Türkiye kararı §52

36

Turhan , s.398

37

Balta ve Demir /Türkiye kararı §39; ayrıca bkz. Tanyar Ziya Çağa, “Avrupa İnsan Hakları

Mahkemesi İçtihadında Gizli Tanıklık ve Adil Yargılanma Hakkı”,

LHD

, Cilt 10, Sayı 114,

2012 s.59; Şeref Gözübüyük/ Feyyaz Gölcüklü, s.308-309-310

38

Pello/Estonya kararı, §26; Yevgenıy Ivanov/Rusya kararı §50

39

Pello/Estonya kararı, §34-35