Previous Page  166 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 166 / 437 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (127)

Mustafa Emre ŞAHİN

165

- Başvurulara cevap sürelerini kısaltmak suretiyle idarenin karar

alma sürecini hızlandırmak ve idarenin yavaş işlemesinin doğur-

duğu sonuçları en aza indirmek

- İdareye daha modern ve şeffaf bir işleyiş kazandırarak idare ve

kişiler arasındaki ilişkileri güçlendirmek

Zımni kabul reformunun detaylı incelemesine geçmeden önce ida-

renin sükûtunun hukuki nitelendirmesinde meydana gelen zihniyet

değişikliğini ele almakta yarar vardır.

A. İdarenin Sükûtunun Hukuki Niteliğinin Değişmesi

Yeni düzenleme ile birlikte idarenin susmasına atfedilen hukuki

nitelendirmede bir dönüşüm meydana gelmiştir. Öncelikle belirtmek

gerekir ki, zımni ret ile zımni kabul müesseseleri arasında dayandık-

ları mantık bakımından önemli farklar mevcuttur. Zımni ret açısından

birey ile idare arasında uyuşmazlık çıkarılmasına dayalı bir yaklaşım

söz konusu iken, zımni kabulün temelinde idareye aktif davranışta

bulunma yükümlülüğü getiren bir anlayış vardır.

28

Zikredilen deği-

şiklik ile artık bireye idarenin susması karşısında bir başvuru imkânı

tanıyan uyuşmazlık temelli yaklaşımdan, idarenin başvuru karşısında

harekete geçmesi üzerine kurulu bir yaklaşıma geçiş söz konusudur.

Dolayısıyla, zımni kabul reformu idarenin ve başvurucunun içinde bu-

lunduğu durumda değişiklik yapmış ve idareyi pasif konumdan aktif

konuma, başvurucuyu ise aktif konumdan pasif konuma getirmiştir.

Zımni reddin uygulandığı durumlarda, uyuşmazlık temelli ve

savunmacı

29

bir mantık söz konusudur. İdare pasif şekilde davransa,

yani talebi açıkça reddetmese de kendisine karşı idari yargıda dava

açılması tehlikesi dışında hiçbir risk ile karşılaşmamaktadır. Kendisini

bu şekilde savunmacı bir pozisyona iten idare, başvuruya süresinde

cevap vermemesi herhangi bir sorumluluk doğurmadığından, talepler

hakkında bazen detaylı ve gerçek bir inceleme yapmamaktadır.

30

Do-

rana bu ret kararının iptali için idari yargıda dava açma hakkı vermekle birlikte,

talebinin idare tarafından makul bir sürede gerektiği gibi incelenmesini garanti

etmemektedir.

28

Pierre Delvolvé, “Le silence en droit public”, RD publ.,2012, p. 1171.

29

Bénédicte Delaunay, Pascale Idoux, Sébastien Saunier, “Un an de droit de la pro-

cédure administrative”, Droit Administratif, n° 6, Juin 2014, p. 7.

30

Gweltaz Eveillard, “Droit administratif”, La Semaine Juridique Edition Générale,