Previous Page  314 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 314 / 437 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (127)

Özgür OĞUZ / Özge DOĞAN

313

Temyiz mahkemelerce verilen kesinleşmemiş son kararların huku-

ka uygunluk bakımından Yargıtay tarafından incelenerek, kararın bo-

zulmasını, onanmasını ya da düzeltilerek onanmasını sağlayan olağan

kanun yoludur.

57

İş mahkemelerinin verildiği anda kesin olan kararları

ve İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesine göre değeri 1000 TL’yi

geçmeyen davalar için kanun yoluna başvurulamaz. Verilen ara karar-

lar için ise ancak son kararla birlikte kanun yoluna başvurulabilir.

İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesine göre karar yüze karşı

verilmişse tefhimden itibaren, karar tarafların yokluğunda verilmişse

tebliğden itibaren 8 gün içinde kanun yoluna başvurulabilir. Tarafların

kararı temyiz edecekleri sürenin tefhimden itibaren başlaması uygu-

lamada bazı sorunlara neden olmaktadır. Kararın gerekçesi tefhimde

belirtilmediği için taraflar temyiz sebeplerini gösterememektedir. Bu

nedenle de kanunda değişiklik yapılarak temyiz süresinin tebliğden

itibaren başlatılması uygun olacaktır. Usulüne uygun tefhim edilme-

yen kararlar için temyiz süresinin tebliğden itibaren başlayacağı ka-

bul edilir. Bu durumda gerekçesiz olarak sadece hüküm sonucunun

açıklandığı kararlarda sürenin tebliğden itibaren başlayacağını kabul

etmek yerinde olur.

58

İş Mahkemeleri Kanunu’nun 15. maddesinin yaptığı atıf nedeniy-

le bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri

Kanunu uygulanacaktır. İş Mahkemeleri Kanunu ise katılma yoluyla

temyizi düzenlememiştir. Bu halde, tartışmalı bir konu olsa da Hukuk

Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun temyize ilişkin hükümlerini bura-

da da uygulamak ve temyiz dilekçesine cevap verecek tarafın süresi

içinde vereceği cevap dilekçesinde temyiz sebeplerini ileri sürerek ka-

tılma yoluyla temyizin iş mahkemesi kararlarına karşı da mümkün

olduğunu söylemek gerekir.

59

57

B. Kuru, (2015). a.g.e. s. 528.

58

Yarg. 21. HD. 1996/173 E. 1996/158 K. ve 25.11.1996 tarihli kararı: “Yerel mah-

keme, temyiz isteminin kanuni süre geçtikten sonra yapılması nedeniyle reddine

karar vermiştir. Davacı bu kararı dahi temyiz etmiştir. O halde bu yön üzerinde

özellikle durulmalıdır. Hükmün tefhiminin HUMK’un 489. maddesinin yollama-

da bulunduğu aynı kanunun 388. maddesindeki unsurları içerir biçimde yapıl-

madığından yasada öngörülen 8 günlük temyiz süresinin geçtiğinden söz edile-

mez. Hal böyle olunca, davacının hükmü süresinde temyiz ettiği anlaşıldığından

mahalli mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararın bozulmasına ve

HUMK’un 432/son maddesi gereğince asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz

itirazlarının incelenmesi gerekir.”

59

Yarg. HGK. 2015/2546 E. 2015/2301 K. ve 30.06.2015 tarihli kararı: “Her ne ka-