Previous Page  195 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 195 / 545 Next Page
Page Background

194

Vergi Mahkemesinin Vergi Kabahatleri Bakımından Kısmi Kabul İçeren İdari İşlem ...

turduğunun anlaşılması halinde mahkeme de idari yaptırım kararı

vermek durumundadır. Kovuşturma konusundan ayrılan fiillerin ka-

bahat oluşturması halinde mahkemenin kabahat yaptırımı uygulama-

sı yetkisi yoktur.

3. Vergi Usul Kanununda Kişi Bakımından Yetki

Bu düzenlemeler ışığında özel kanun niteliğindeki VUK’ta düzen-

lenen vergi kabahatleri bakımından yaptırım uygulama yetkisi vergi

idaresindedir.

20

Nitekim Kanunun ceza kesme yetkisini düzenleyen

365.maddesinde de, vergi cezalarının olayların ilgili bulunduğu vergi

bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine ait olduğu belir-

tilmiştir.

Kabhk m.23’e göre Cumhuriyet Savcısının idari yaptırım uygula-

ması hali ancak bir vergi suçuna ilişkin soruşturma yürüttüğü sırada

sonradan öğrenme veya doğrudan fiili nitelemesi şeklinde gerçekleşe-

bilir. Ancak uygulamada, verginin teknik bir konu olması dolayısıyla

Cumhuriyet Savcılarının yaptırım kararı verdiği durumlara az rast-

lanmaktadır. Zaten vergi suçları açısından savcılık makamının doğ-

rudan harekete geçmediği ve vergi elemanlarının ihbar niteliğindeki

raporları doğrultusunda soruşturmaya başlandığı da genel uygulama

olarak kabul edilmektedir. Öte yandan Cumhuriyet savcısının, açık-

lanan şartlarda vergi kabahatinin yaptırımına bizzat karar vermesi

kanuna uygun olmaktadır.

Bunun dışında kanımızca, KabhK m.24’ün vergi kabahatleri bakı-

mından uygulanması mümkün değildir. Şöyle ki, vergi mahkemesi-

nin önüne gelen uyuşmazlık zaten bir kabahatten kaynaklanmaktadır;

m.24’teki durum, suç olarak nitelenen ancak kabahat olduğu anlaşılan

fiiller bakımından mahkemenin kabahat cezası kesmesi yetkisini ta-

nımaktadır.

Özetle vergi kabahatlerinde ceza kesme yetkisi vergi dairesine ait-

tir, bu özel bir düzenlemedir; VUK’ta bu özel durum için bir istisnaya

yer verilmemiştir. KabhK m.23 hükmünün uygulanması ise kanunen

mümkün ancak uygulamada rastlanmayan bir yol olarak karşımıza

çıkmaktadır.

20

Turgut Candan, Vergi Suçları ve Cezaları, Maliye ve Hukuk Yayınları, 3. Baskı,

Ankara 2010, s.101.