Previous Page  254 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 254 / 545 Next Page
Page Background

253

TBB Dergisi 2017 (128)

Şafak PARLAK BÖRÜ

naklinde sırf teminat amacı güdülmüş, rehinin kurulması için malın

teslimini zorunlu sayan MK md.766 hükmünden kaçmak için bu yola

başvurulmuş olduğundan, kanuna karşı hile gündeme gelir. Kanuna

karşı hilenin söz konusu olduğu hallerde ise işlemin yalnız üçüncü ki-

şiler açısından değil, taraflar açısından da hukuki sonuç doğurmaması

gerekir.

85

1. Benzer Yönleri

Kanuna karşı hile ile inançlı işlemlerde sebepler (saikler) yönün-

den benzerlik vardır. Her iki halde de sebep görünürdeki sebepten

farklıdır. Kanuna karşı hilede yasa koyucunun aradığı saikten farklı

bir sebeple sözleşme yapılmaktadır. Yine mülkiyetin teminat amacıyla

devredildiği bir inançlı işlemde, mülkiyetin tam olarak devredildiği

gözükmekte ise de, devreden kimse birtakım sınırlamalar ve mülkiye-

tin tekrar kendisine iadesi koşuluyla taşınmazı devretmektedir.

2. Farklı Yönleri

İnançlı işlemler kural olarak geçerli sözleşmelerdir. Yani hukuka

aykırı bir amaç taşımadıkları için taraflar arasında yapılmış inanç an-

laşmasından dolayı geçersiz hale gelmez. Oysa kanuna karşı hile ile

yapılan sözleşmeler batıldır.

86

İnançlı işlemlerin uygulama alanı kanuna karşı hileye göre daha

dardır. İnanç anlaşmasına aile ve miras hukukuna ait birçok sözleş-

mede başvurulmaz. Örneğin, inanç anlaşması ile evlilik gerçekleştiri-

lemez, yine boşanma gündeme gelmez. Kanuna karşı hilenin ise bu ve

bezer hallerde söz konusu olabildiği görülmektedir.

87

85

Oğuzman/Seliçi/Oktay Özdemir, s.596; Sirmen, s.60.

86

Uygur, s.198; Yavuz, s. 98.

87

Özkaya, s. 996-997; Topçuoğlu, s. 221. Topçuoğlu kurumlar arasındaki karşılaştır-

mayı ilginç bir benzetmeyle süslemiştir. Şöyle ki, yazara göre muvazaada üst üste

konmuş ve biri diğerini örtmüş iki sikke manzarası vardır. Üstte ve açıkta duran

para sahte, altta gizli duran para ise gerçektir. Üstteki paranın sahte olduğu sabit

olunca atılır ve gerçek paranın hukuki bir rayici olup olmadığına bakılır. İnançlı

işlemde ise, her ikisi de gerçek ancak değerleri farklı iki sikke söz konusudur ve

bunlardan değeri küçük olanın görebileceği bir iş için değeri büyük olan kulla-

nılmaktadır. Beş kuruşluk bir para ile yapılabilecek bir iş için bir taraf diğerine

üstünü geri getireceğine “güvenerek” on kuruş vermektedir. Kanuna karşı hile ise

son derece özenle taklit edilmiş tek ve kalp bir akçaya benzetilmiştir, (Topçuoğlu,

s.217-218).