Previous Page  260 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 260 / 545 Next Page
Page Background

259

TBB Dergisi 2017 (128)

Şafak PARLAK BÖRÜ

Yargıtay uygulamasına bakıldığında; yüksek mahkemenin önce-

leri teminat amacıyla taşınmazların devrini muvazaalı kabul ederek

geçersiz saydığı

111

, sonraki kararlarında ise bu görüşten vazgeçerek bu

sözleşmelerin geçerli olduğu yönünde içtihat geliştirdiğini

112

görmek-

teyiz. Yargıtay bugün genellikle tapuda satış olarak kendini gösteren

teminat amaçlı taşınmaz devirlerini geçerli kabul etmektedir. Hatta

Yargıtay kararlarında satış vaadi sözleşmeleri bakımından da inançlı

teminat sözleşmesinin varlığını kabul etmekte ve eğer borcun ödendi-

ği ispat edilirse satış vaadi sözleşmesine dayanarak karşı tarafın ifaya

zorlanamayacağına hükmetmektedir.

113

Bazı kararlarında ise teminat

amaçlı yapılan satış vaadi sözleşmelerini muvazaalı olarak değerlen-

dirmiş, satış vaadinin muvazaa nedeniyle, satış vaadi altında gizlenen

taşınmaz rehininin de şekil şartlarına uymadığı için geçersizliğine ka-

rar vermiştir.

114

Yargıtay kararlarında teminat olarak mülkiyeti inanılana geçiril-

miş olan taşınmazların iadesi için açılan davalarda, alacağın ödendiği

hallerde taşınmazın iadesine karar verilirken; alacağın ödenmemiş ol-

duğu hallerde, TBK md. 97 (EBK md.81) gereği önel verilerek alacağın

ödenmesi ve sonrasında taşınmazın teminat verene iadesi istenmekte-

dir.

115

Böylelikle Yargıtay’ın taşınmazlar bakımından inançlı teminat

sözleşmelerini, tapuda açıkça hukuki sebep olarak bu sözleşme görün-

mese bile, mülkiyeti devir borcu yükleyen bir sözleşme olarak kabul

ettiğini söylemek mümkündür. Uygulamada satış olarak veya satışa

111

HGK, 14.12.1949 T., E.245-173, K.122 (Özkaya, s. 39, dpn.28).

112

HGK., 4.4.1951 T., E.592/54, K.20;

1.HD,

7.7.1988 T., E. 4732/K.908;

1.HD

23.5.1991

T., E.2344/K.6608

(Özkaya s. 39 dpn.29); HGK, 05.10.2016 T., 2014/14-1243 E., 2016/958 K.; HGK,

15.12.1999 T., 1999/1-1006, 1999/1036 K. HGK., 23.5.1990 T., E.1-202, K. 315

(www.kazanci.com.tr

(10.10.2016).

113

“Satış vaadi sözleşmesinin aslında bir teminat sözleşmesi olduğu anlaşılmakla;

davacı alacağın teminatı için düzenlenen sözleşmeye dayanarak mülkiyetin ken-

disine nakli için davalıyı ifaya zorlayamaz”,

Y.14.HD

., 22.3.1983 T., E.1982/7405,

K.1983/2257 (Özkaya, s.94).

114

HGK, 10.11.2004 T., 2004/14-464 E., 2004/588 K.

(www.kazancı.com.tr

, erişim

tarihi 01.10.2016); “ Satış vaadinin gerçek anlamda satış vaadi olmadığı, satış va-

adinin davacının oğlunun borcunun teminatı olmak üzere düzenlendiği anlaşıl-

dığından; görünürdeki satış vaadi muvazaa, gayrimenkul rehini ise resmi şekilde

yapılma hükmü yerine getirilmediği için batıldır”,

13.HD

, 27.5.1988 T.,E.2718,

K.2900 (Özmen/Özkaya, s. 481-483).

115

Y

1.HD,

3.6.1997 T., E.5905, K.533 (Özkaya, s. 54); ayrıca bkz. Özkaya, s. 52.