Previous Page  263 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 263 / 545 Next Page
Page Background

262

Mülkiyetin Teminat Amacıyla İnançlı İşlemle Devri

kını, dolayısıyla aynî hakkın kendisine verdiği tasarruf imkânlarını

kaybetmiş olur. İnananın uyması gereken yükümlülükler taraflarca

sözleşmede belirlenmiş olabilir. Böyle bir anlaşma yoksa dahi inana-

nın asli borcunun teminat konusu malı karşı tarafın tam hak iktisabı

gerçekleşecek şekilde tasarrufuna koymak olduğu söylenebilir. Mül-

kiyet tam hak iktisabı şeklinde inanılana geçtiğinden artık ona karşı

istihkak davası açma hakkı yoktur. Burada tek istisna, taşınırlar bakı-

mından bozucu şarta bağlı olarak teminat amaçlı mülkiyet devri an-

laşmasının varlığı halinde, alacağın ödenmesi durumunda mülkiyetin

iade edilmemesi ihtimalidir. Bu halde inanan açacağı istihkak davası

ile malı tekrar kazanabilir.

124

Uygulamada çoğunlukla taşınmazlarla ilgili iade davalarına rast-

lanmakta ve inananın borcunu ödemesi bir dava şartı olarak aranma-

dığından, inanan tarafından taşınmazın iadesi talebi ile açılan dava-

larda dava sırasında inananın kendi edimini yerine getirmesi için süre

tanınmaktadır.

125

V. Geçerliliği ve Hukuki Niteliği

Doktrinde ve uygulamada kabul gören inançlı mülkiyet devri söz-

leşmelerinin benzer kurumlarla ilişkisine önceki bölümde değinmeye

çalıştık. Genel kabul gören görüş, bu sözleşmelerin somut olayın şart-

ları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, doğrudan muvazaa ya

da kanuna karşı hile kapsamına sokmanın yerinde olmadığı yönünde-

dir.

126

Yine doktrinde

127

teminat amacıyla devirler bakımından, hakla-

rın devir şeklinin düzenlenmesi değil de, az çok devamlı bir durumun

organizesi söz konusu olduğu için bu durumda inançlı sözleşmenin

nam-ı müstear düşünülemeyecek kadar baskın olduğu ifade edilmiştir.

Mülkiyetin teminat amacıyla devri sözleşmesi doktrinde

128

“sui

generis” nitelikte isimsiz sözleşme olarak kabul görmektedir.

124

Oktay Özdemir, s. 682.

125

Oktay Özdemir, s. 683; Özkaya, s. 54.

126

Özkaya, s. 30 vd; aksi yönde Nejat Aday, Taşınmaz Mülkiyetinin Naklinde Mu-

vazaa, İstanbul 1992, s.93 (Yazar tapuda satış şeklinde yapılan teminat amaçlı

mülkiyeti devir sözleşmelerinin muvazaalı olduğunu; görünen akdin muvazaa

nedeniyle, gizli akdin ise rehin şekillerine uymama nedeniyle geçersiz olduğunu

savunmaktadır).

127

Oktay Özdemir, s. 670; Özsunay, s. 234.

128

Oktay Özdemir, s. 671; Özsunay, s. 121.