Previous Page  293 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 293 / 545 Next Page
Page Background

292

Terörle Mücadele Kanunu’nda Düzenlenen Yeni Bir Tasarruf Yetkisi Kısıtlaması Şerhi

Maddede zararının tazmin olunması amaçlanan kişiler, gerçek-

tüzel kişiler ya da kamu kurum ve kuruluşları olarak belirlenmiştir.

Yani zarar gören, herhangi bir kişi olabilir. Buna karşılık zarar türü

açısından bir belirleme yapılmamıştır. Bunun anlamı suç teşkil eden

fiille nedensellik bağı kurulduğu sürece maddi-manevi, kişiye veya eş-

yaya ilişkin ve yansıma yoluyla zararların ya da yoksun kalınan karın

tazmini amacıyla şüpheli veya sanıkların tasarruf yetkisinin kısıtlana-

bileceğidir.

Maddenin kenar başlığında da vurgulandığı gibi, şüpheli veya sa-

nıkların tasarruf yetkilerinin kısıtlanması, nihai kararla hükmolunan

bir yaptırım değil; tedbir niteliğindedir. HMK’nda düzenlenen tedbir-

lerin, maddenin kapsamına giren suç tipleri nedeniyle uğranılan za-

rarların tazminini sağlamak konusunda yeterli olmayacağı endişesiyle

düzenlenen madde, ceza hâkimine, zararın tazminine yönelik bir özel

hukuk tedbirine hükmetme yetkisi tanıması bakımından benzerine az

rastlanır niteliktedir.

Özel hukukta hüküm ve sonuç doğuran bu tedbire hükmetme yet-

kisinin ceza hâkimine tanınmasının amacı, suçla karşı karşıya olan

yargıç olmasının zamansal avantajını kullanabilecek olmasıdır. Hu-

kuk hâkiminin tedbir talebi veya tazminat istemiyle karşılaşmasından

çok önce ceza hâkimi suça veya suç şüphesine vakıf olmaktadır. Ayrıca

ceza yargılamasının harekete geçmesiyle, şüpheli veya sanıkların ile-

ride açılacak tazminat davalarını ve hükmolunacak tazminat kararla-

rını etkisizleştirmek için muvazaalı olsun olmasın bir takım tasarruf

işlemleri yapma olasılıkları yükselmektedir.

TeMK’nun 20/A maddesinin uygulanabilmesi için gerekli şartların

oluşması üzerine, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının tale-

biyle sulh ceza hâkimi, kovuşturma aşamasında ise ilgili cezamahkeme-

si; şüpheli veya sanıkların gerek bizzat gerekse temsilcileri aracılığıyla

yapacakları tasarruf işlemleri aracılığıyla taşınmazlarını, hükmoluna-

cak tazminatların tahsilini güçleştirmek veya olanaksız hale getirmek

amacıyla malvarlıklarından çıkartmalarını engelleyecektir.

B- UYGULAMA ALANI

Giriş bölümünde açıklandığı üzere, TeMK’nun 20/A maddesinde

şüpheli veya sanıklara ait her türlü mal varlığı değeri üzerinde değil;