

293
TBB Dergisi 2017 (128)
Emel BADUR / Gamze TURAN BAŞARA
bu kişilerin malvarlıkları içinde yer alan taşınmazları veya kara, deniz
ya da hava ulaşım araçları üzerindeki tasarruf yetkilerinin kısıtlana-
bileceği düzenlenmiştir. Şüpheli veya sanıklara ait ulaşım aracı dışına
kalan taşınır eşya, banka hesabı veya şirket ortaklık payı gibi malvar-
lığı unsurlarının yanı sıra; alacak hakkı, marka, patent gibi maddi var-
lığı olmayan malvarlığı değerleri üzerinde bu maddeye dayanılarak
tasarruf yetkisi kısıtlamasına hükmolunabilmesi mümkün değildir.
TeMK’nun 20/A maddesinde, şüpheli veya sanığın mülkiyetinde
yer alan taşınmaz türleri arasında bir ayrım yapılmamıştır.
51
Bundan
anlaşılması gereken şüpheli veya sanıklara ait olan tüm taşınmaz tür-
lerinin, maddenin uygulama alanına dâhil olacağıdır. TMK’nun 704.
maddesinde, üç tür taşınmaz belirlenmiştir. Bunlar arazi, tapu kütü-
ğünde ayrı sayfaya kaydedilebilen bağımsız ve sürekli haklar ile kat
mülkiyetine tabi bağımsız bölümlerdir. Tüm bu taşınmazların üzerin-
deki tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verilebilir. Karara konu
taşımaz bir arazi veya bağımsız ve sürekli hak ise tapu kütüğüne; kat
mülkiyetine tabi bir bağımsız bölüm ise kat mülkiyeti kütüğüne şerh
konulacaktır.
Buna karşılık, şüpheli veya sanıkların, başkalarının mülkiyetinde
olan taşınmazlar üzerinde sahip oldukları sınırlı ayni haklar (bağım-
sız ve sürekli irtifak olarak değerlendirilip tapu kütüğünde ayrı sayfa
açılmadıkça) maddenin uygulama alanı içinde değerlendirilemezler.
Zira maddede tahdidi bir sayma yolu benimsenmiş ve haklar (ister
alacak hakları ister sınırlı ayni haklar olsun) bu saymaya dâhil edil-
memişlerdir. Örneğin şüpheli veya sanığa 30 yıldan az bir süre için
tanınmış olan üst veya kaynak hakkının (bu haklar TMK çerçevesinde
taşınmaz olarak değerlendirilmeye elverişli olmadığından ve madde-
51
Maddenin ikinci cümlesinde “Taşınmazlarla ilgili karar tapu kütüğüne …”
ifadesi kullanılmıştır. TMK’nun 997/2. maddesi gereğince tapu sicili, tamamlayıcı
sicillerin yanı sıra, tapu kütüğü ve kat mülkiyeti kütüğünden oluşur. Yani tapu
sicili birden fazla kütüğü kapsayan bir üst kavramdır. Tapu kütüğü ise tapu sicili
kavramı içerisinde yer alan defterlerden sadece birisidir. Maddede kullanılan
ifadenin üst başlık olan tapu sicili yerine sadece arazileri ve bağımsız ve sürekli
irtifakları konu alan tapu kütüğü olarak belirlenmiş olması, lafzi bir yorumla,
kat mülkiyetine tabi taşınmazların madde kapsamı dışında bırakıldığı şeklinde
anlaşılmamalıdır. Zira aksi halde şüpheli veya sanıkların mülkiyetindeki araziler
üzerindeki tasarruf yetkilerinin kısıtlanabilmesi, buna karşılık kat mülkiyetine
tabi bağımsız bölümler üzerindeki tasarruf yetkilerinin kısıtlanamaması gibi
mantıkla bağdaşmaz bir sonuç ortaya çıkacaktır.