

294
Terörle Mücadele Kanunu’nda Düzenlenen Yeni Bir Tasarruf Yetkisi Kısıtlaması Şerhi
de sadece şüpheli veya sanıklara ait taşınmazlar üzerindeki tasarruf
yetkisinin kısıtlanmasından söz olunduğundan) devrinin kısıtlanması
mümkün değildir.
Paylı mülkiyete konu olan bir taşınmaz üzerinde, şüpheli veya sa-
nığın pay sahibi olması durumunda, TeMK’nun 20/A maddesi uyarın-
ca, pay üzerinde tasarruf kısıtlaması kararı verilip verilemeyeceği de
üzerinde durulması gerekli bir diğer konudur. Bir açıdan bakıldığında
madde, temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren her norm gibi ge-
nişletici yorumlara kapalı olarak değerlendirilmelidir. Yani maddede
kullanılan ifade
“… şüpheli ve sanıklara ait taşınmazların …”
olduğuna
ve paylı mülkiyet konusu taşınmaz üzerindeki pay taşınmaz olarak
nitelenemeyeceğine göre (zira pay taşınmaz üzerinde değil, mülkiyet
hakkı üzerindedir), şüpheli veya sanıkların taşınmaz üzerindeki mül-
kiyet payları için tasarruf yetkisi kısıtlamasına hükmolunamamalıdır.
Diğer açıdan bakıldığında ise şüpheli veya sanığın taşınmaz mül-
kiyetine benzer şekilde üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir
payı bulunmaktadır. TMK’nun 688/3. maddesi uyarınca bu pay devre-
dilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir. Yani
alacaklılar açısından bakıldığında şüpheli veya sanığın malvarlığın-
da bir taşınmaz olmasıyla paylı mülkiyete tabi bir taşınmazın payı-
nın olması arasında fark bulunmamaktadır. Madde amaçsal yorum
yöntemiyle değerlendirildiğinde, şüpheli veya sanıklara ait taşınmaz
mülkiyeti paylarının da uygulama alanı içinde kabul edilmesi ve bu
taşınmazın sayfasına şerh olunması mümkün olacaktır. Buna karşılık
şüpheli veya sanıkların üzerinde elbirliği mülkiyeti kurulu bir taşın-
mazın ortaklarından olmaları durumunda, TeMK’nun 20/A maddesi-
nin uygulanabilmesi olası görülmemektedir.
Hâkimin hükmedeceği tedbir kararı, şüpheli ve sanıkların tasarruf
yetkilerine yöneliktir. Bu kararla, şüpheli veya sanıkların fiil ehliyetle-
rinin kısıtlanması mümkün olmadığından, taşınmazlarını konu alan
borçlandırıcı işlemleri yapmalarının önünde bir engel bulunmamakta-
dır. Örneğin taşınmazın kiraya verilmesi, tasarruf yetkisi kısıtlanmış
şüpheli veya sanıkların yapabilecekleri hukuki işlemlerdendir.
52
Mad-
denin amacının, suçtan zarar görenlerin zararlarının tazminini sağ-
52
Maddede kullanılan “bunlarla ilgili hak tesisini önlemek” ifadesiyle sınırlı ayni
hak tesislerinin kast olunduğunun düşünüldüğü yukarıda belirtilmiştir.