Previous Page  316 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 316 / 545 Next Page
Page Background

315

TBB Dergisi 2017 (128)

Barış BAHÇECİ

sıyla bir tacirin kredi faizinin artabileceğini öngörmesi gerektiği, bu

nedenle sözleşmede bankalara tanınan tek taraflı faiz artırım hakkı-

nın hukuka aykırı olmadığı

12

görüşüne de değinmek gerekir. Tacir

kredi borçlusuna tacir olması nedeniyle basiretli olma edimi yükle-

nirken, bankanın tacir sıfatından söz edilmemesi ilginçtir. Bunun

da ötesinde, piyasa riski karşısında bankaların faiz artırım hakkına

sahip olması gerektiği, aksi halde riskin banka üzerinde kalacağı sa-

vunulmaktadır. Oysa bankaya tek yanlı faiz artırım hakkının veril-

mesi aslında, bu riskin tacir banka tarafından tacir kredi borçlusuna

aktarılması anlamına gelmektedir. Bir başka deyişle, faiz oranlarının

banka tarafından tek taraflı değiştirilmesi/belirlenmesi aslında rizi-

konun kimin tarafından üstlenileceği sorunundan ibarettir.

13

Banka-

lara bu hakkın tanınması halinde, -riskin nihai yüklenicisinin banka

yerine kredi borçlusu olması gerektiği- sonucuna ulaşılmaktadır. Oysa

bu görüşe temel oluşturan basiretli tacir kavramı esas alındığında va-

rılması gereken sonuç tam tersi olmalıdır. Banka bir finans kapitalini

yönetmekte, mali sektör içinde yer almakta, finansal risk ve analizleri

bu sektörde yer almayan başkaca sermaye sahiplerine göre daha pro-

fesyonelce takip etmektedir. Dolayısıyla kredi sözleşmesinin süresinin

belirli olması halinde, bu belirli süre zarfına doğacak finansal riskler

konusunda asıl tedbirli olma yükümlülüğü sanayi veya ticaret serma-

yesine değil, finans sermayesine aittir.

14

12

Kayar, s. 91

13

Yeşim Atamer, “Genel İşlem Koşulu mu Bireysel Pazarlıkla Kurulan Sözleşme

mi?” Yeni Türk Borçlar Kanunu ve Yeni Türk Ticaret Kanunu Sempozyumu, Ve-

dat Yay., İstanbul 2013, s. 111

14

Kredi borçlusu tacirin basiretli/tedbirli davranma yükümlülüğü ancak belirsiz

süreli kredi sözleşmeleri için söz konusu olabilir. Yargıtay 19. Dairesinin bir ka-

rarına da konu olduğu üzere cari hesap şeklinde yürütülen vadesiz kredilerde

artan faiz oranlarının banka tarafından kredilerdeki faiz oranına da yansıtılması

hukuka aykırı olmadığı gibi, kredi borçlusu tacirin de böyle bir sonucu öngörmesi

gerekir: “Kredi sözleşmesinin vadesiz süreci içinde, artan kredi faizlerinin, kredi

müşterisi nezdindeki kredi borcuna, ihbar koşulu ile bankaya uygulama yetkisi

tanıyan bu hükmün de kredi müşterisinin ekonomik özgürlüğünü kısıtlayıcı, ah-

laka aykırı ve kelepçeleyici bir niteliği bulunduğunun kabulü olanaksızdır. Kre-

di faizinin süreç içinde ekonomik koşullara göre artmasının tabii bulunduğunu

müdebbir bir tacir gibi düşünmesi gereken müşteriye bankanın yapacağı ihbar

tarihinden itibaren yükselen faiz oranları uygulaması ekonomik özgürlüğünün

kısıtlanması olarak kabul edilemez; aksi halde, vadesiz kredilerin uzun yıllar için-

de düşük faizle kullanılmasına ve bankaların acze düşmesine ve buna bağlı mev-

duat sahiplerinin mağduriyetine yol açılmış olur ki, bu da haklı görülemez. Para

ticari yapan bankaların kredi işlemlerinde satıcı durumunda olup, sattığı paranın