

325
TBB Dergisi 2017 (128)
Barış BAHÇECİ
ve geçmişe dönük uygulanmaması kaydıyla mümkündür.
42
Yargıtay
19. Hukuk Dairesinin içtihadı da bu hakkın varlığını ve kullanımını
hukuka aykırı olmadığı, ancak artırılmış oranın TMK md 2 hükmü
çerçevesinde makul olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği yö-
nündedir Bu kapsamda davalı banka ile aynı sektörde faaliyet göste-
ren bankaların faiz oranlarının tespiti ve onlarla mukayesesi yapılarak
artırılan faiz oranlarının ayrıca objektif iyi niyet kurallarına uygun ol-
duğunun denetlenmesi gerekmektedir.
43
Bu değerlendirme sonucunda
fahiş kar amacıyla yapılan faiz artırımının hukuka aykırı olduğu so-
nucuna ulaşılacaktır.
44
42
Kostakoğlu, s.150. Aynı yönde: Kayar, s. 89. Atamer, Tacirlerin Genel İşlem Şart-
larına Karşı Korunması, s. 41. Derya Ateş, Borçlar Hukuku Sözleşmelerinde Genel
Ahlaka Aykırılık, Turhan, Ankara 2007, s. 184-185
43
“Tacirler arasında sözleşme faizi ile temerrüt faizinin sözleşme serbestisi içinde
belirlenmesi yöntemine ilişkin hükmün BK 19/1 maddesine uygun olup, kamu
düzenine yahut ahlaka aykırı batıl bir hüküm niteliği taşımadığı tabiidir. Ancak
bir tarafın iradesine bırakılan yetkinin kullanılmasında doğruluk ve dürüstlük ku-
ralları içinde davranılması da uyulması gereken yasanın emredici bir hükmüdür
(MK md 2). Bu kuralın bir sonucu olarak bankanın fahiş bir kazanç amacı ile faiz
oranının tek taraflı arttırma yetkisine dayanarak haklı görülemeyecek bir oranda
yükseltmesi, hakkın suiistimalini oluşturacağından, sözleşmedeki anılan hükmün
uygulanmasında kredi müşterisinin MK 2 ve 3. maddelerinin korunmasında ol-
duğunun kabulü gerekir.” YARGITAY 19. HD., E. 1994/6472, K. 1994/11467, T.
25.11.1994. Kostakoğlu, s. 170
44
“Artan faiz oranlarının bankaca kredi borcuna uygulamasına olanak sağlayan bu
sözleşme hükmü tarafların serbest iradeleri ile oluşturulduğundan, bu durumun
BK.nun 19 ve 20. maddelerine aykırılık teşkil etmeyeceği kuşkusuzdur. Ancak,
sözleşmenin bu maddesi ile davacı bankanın iradesine bırakılan faiz oranını ar-
tırma ile ilgili yetkinin kullanılmasında objektif iyi niyet kuralları içinde davra-
nılması MK.nun 2. maddesinin uyulması gereken emredici bir hükmüdür. Bu ku-
ralın sonucu olarak bankanın fahiş kazanç amacı ile faiz oranını tek yanlı artıma
yetkisine dayanarak haklı görülmeyecek bir orana yükseltmesi objektif iyi niyet
kuralları ile bağdaşmayacağından, sözleşmedeki anılan bu hükmün uygulanma-
sında kredi müşterisinin MK.nun 2. maddesinin koruması altında bulunduğu-
nun kabulü gerekir. Bir başka deyişle bankanın kendisine duyulan güvene aykırı
davranışı bulunup bulunmadığının saptanması gerekir. Bu durumda MK.nun
2. maddesini doğrudan gözetmekle yükümlü olan mahkemece yapılacak iş, yu-
karıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yapıp, kredi süreci gözetilerek bu
suretteki yükselen faiz oranlarına göre bankanın haksız bir davranışta bulunup
bulunmadığını saptamak ve hesabın katedildiği tarihte banka alacağının ulaştı-
ğı miktar yönünden uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak varılacak uygun
sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir.” Yargıtay 19. HD E. 1996/3416,
K. 1997/831 T. 4.2.1997. “Dava, genel kredi sözleşmesinde yazılı faiz oranının tek
taraflı olarak artırılması nedeniyle, fazla ödenen bedelin faiziyle birlikte istirdadı
istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 6. maddesi uyarınca,
davalı bankanın kredi faiz oranını tek taraflı olarak artırma yetkisi bulunmak-
tadır. Ancak, kredi sözleşmesindeki yetkisine dayanarak bankanın, hak etme-