

326
Ticari Kredilerde Temerrüt Faizi Oranının Sözleşme Eliyle Bankaların İnisiyatifine ...
Kanımızca bu yöndeki içtihadın en önemli açmazlarından biri, bir
yandan TMK md 2 hükmünün emredici hüküm olduğu gerekçesine
dayanmak,
45
bir yandan da emredici kurallara aykırı sözleşme hü-
kümlerinin hükümsüz sayılacağını düzenleyen BK md 20 (ve TBK md
27) hükmünü yok saymaktır. TMK md 2 hükmünün emredici olup ol-
madığı tartışması bir yana,
46
emredici olduğu kabul edilen bir hükme
aykırılık halinde, tam olarak bu durumu düzenleyen, emredici hukuk
kurallarına aykırılığı bir hükümsüzlük nedeni sayan BK md 20 (TBK
md 27) hükmünün uygulanmamasının mantıklı bir açıklamasını bul-
mak oldukça güçtür.
Kaldı ki, sözleşmenin içerik yönünden denetimi sözleşmede be-
lirlenen bir hakkın geçerli olarak doğup doğmadığının denetimidir.
BK md.20 (TBK md 27) kapsamında batıl olan bir sözleşme hükmü
kaynaklı hak hiç doğmamış sayılır. Oysa TMK md 2’ye dayanan hak-
kın kötüye kullanımının denetimidir. Doğmuş bir hakkın kullanımıy-
la ortaya çıkan sonuçların denetlenmesidir, hakkın kendisi tartışma
diği bir yararı sağlaması hukuken mümkün bulunmamaktadır. Davalı bankaca
belirlenen faiz oranının makul olup olmadığının tespiti için ise, davalı banka ile
aynı sektörde faaliyet gösteren bankaların faiz oranlarının tespiti ve onlarla mu-
kayesesi yapılarak artırılan faiz oranlarının ayrıca objektif iyi niyet kurallarına
uygun olduğunun denetlenmesi gerekmektedir. Mahkemece, davalı bankanın
sektöründeki ve davalı konumuna yakın olan bankaların dava konusu dönemde
uyguladıkları faiz oranlarının tespiti ile bu oranların iyi niyet kurallarına uygun
olduğunun belirlenmesi ve sonucuna göre davacının kabulüne de dikkat edilerek
bilirkişi raporu alınması gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı
olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.” Yargıtay 11. HD., E. 2002/10867, K.
2003/3372, T. 7.4.2003
45
“Borçlunun temerrüdü halinde en yüksek cari kredi faizinin %50 fazlası oranında
temerrüt faizi uygulanmasına olanak sağlayan sözleşme hükmü tarafların serbest
iradeleri ile oluşturulduğundan bu durum BKnun 19 ve 20. maddelerine aykı-
rılık teşkil etmeyeceği kuşkusuzudur. Ancak sözleşmenin bu hükmü ile davacı
bankanın iradesine bırakılan faiz oranı ile ilgili yetkinin kullanılmasında objektif
iyi niyet kuralları içinde davranılması MKnun 2. maddesinin uyulması gereken
emredici bir hükmüdür. Y. 19 HD 06.03.2000 99/7999E 2000/1769 K” Kostakoğ-
lu, s. 179. “Davalı banak bu yetkiye dayanarak akdi faizi %500, temerrüt faizini
de %750ye kadar yükseltmiştir. Taraflar arasındaki kredi sözleşmesi faiz oranın
bankaca akit serbestisi çerçevesi içinde belirlenmesinin, BKnun 19 ve 20. Mad-
delerine aykırı olduğu, diğer bir deyişle kamu düzenine yahut ahlaka aykırı bir
uygulama yaratacağı söylenemez. Ancak bir tarafın tek yanlı iradesine bırakılan
yetkinin kullanılmasında doğruluk ve dürüstlük kuralları çerçevesinde davranıl-
ması da, objektif iyi niyet kurallarına uyulmasını gerektiğini öngören emredici bir
yasa hükmüdür (Y 19 HD 15.05.1998 T 98/1073E 98/3465K)” Kostakoğlu, s. 185
46
Seyfullah Edis, “Doğruluk ve Güven Kurallarının Hukuki Niteliği”,
Prof.Dr.Mah-
mut Koloğlu’na Armağan, AÜHF Yay. Ankara 1975, s. 452-454