Previous Page  329 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 329 / 545 Next Page
Page Background

328

Ticari Kredilerde Temerrüt Faizi Oranının Sözleşme Eliyle Bankaların İnisiyatifine ...

Anılan ölçütlerin yoruma açık nitelikleri, özellikle de birbirlerinden

ne şekilde ayrılıp uygulanmaları gerektiği konusunda bir oydaşma

yoktur. Bu durum hukuk politikası ve yorumlayıcının sosyal-siyasal

duruşundan bağımsız değildir.

Öte yandan, ahlaka aykırılık kavramını cinsel yaşama/eylemle-

re, kamu düzeni kavramı siyasal yaşama indirgenerek

50

hukuksal

içerikten koparıldığı sürece BK md 19 ve 20 (TBK md 27) hükümle-

rinin sağlıklı bir biçimde anlamlandırılıp uygulanması olanaksızdır.

Bu hukuksal içeriğin belirlenmesi ise TBK md 27’de yer alan kavram-

ların kamu hukukundaki karşılıklarıyla beraber dinamik bir yorum

anlayışıyla değerlendirilmesini gerektirir.

51

Bu çerçevede bankaya te-

merrüt faizini tek taralı olarak belirleme hakkı veren kredi sözleşmesi

hükümlerini aşağıda TBK md 27’de yer alan ve kesin hükümsüzlük

yaptırımına bağlanmış, genel ahlaka, emredici hükümlere, kişilik

haklarına ve kamu düzenine aykırılık halleri yönünden değerlendir-

meye çalışacağız.

5.1. Ahlaka Aykırılık

Ahlaka aykırılık kavramı üzerinde genel kabul görmüş bir tanım

bulunmamakta, bu kavramı tanımlayan görüşler kabaca ikiye ayrıl-

maktadır. Bunlardan biri ahlaka aykırılığın belirlenmesinde ölçüt ola-

rak, orta düzeyde zekaya sahip, makul ve dürüst düşünen kişilerin

ahlak anlayışını esas almaktadır.

52

Bir diğer görüş ise ahlakı sosyal ah-

laktan tamamen soyutlanmış bir hukuki bir kavram olarak anayasa ve

kanunlarda yer alan etik değerler şeklinde tanımlamaktadır.

53

50

Serozan, Fahiş Faiz, s. 198

51

Serozan’ın belirttiği gibi kamu düzenine aykırılık kavramı anayasanın belirlediği

temel ilkelere, bu arda sosyal devlet ilkesine aykırılık diye, ahlaka aykırılık kav-

ramı da anayasanın benimsediği ekonomik ve sosyal etik diye algılanabilir. Sero-

zan, Fahiş Faiz, s. 202 Serozan bunun anayasal hakların özel hukuk ilişkilerinde

uygulanmasının çağdaş şekli olacağını belirtmekte, Kocayusufpaşaoğlu ise, farklı

olarak burada anayasaya uygun yorum izleneceğini ifade etmektedir (s.503)

52

Hüseyin Hatemi, Hukuka ve Ahlaka Aykırılık Kavramı ve Sonuçları, İÜHF Yay,

İstanbul 1976, s 83

53

Kocayusufpaşaoğlu, s. 552. Yazar her iki görüşün olumsuz yanlarını eleştirerek

karma bir görüşü savunmaktadır. Nitekim ahlak toplumdan topluma ve aynı top-

lumda zamandan zamana değiştiğine göre, belirli bir ülkede belirli bir zamanda

toplumun çoğunluğu tarafından benimsenen etik değer ve kurallar bütünü olarak

tanımlanabilir: Atamer, Tacirlerin Genel İşlem Şartlarına Karşı Korunması, s. 28.

Birinci yaklaşıma örnek olarak şunlar verilebilir: “Sözleşmeler bazen hukuka de-