

332
Ticari Kredilerde Temerrüt Faizi Oranının Sözleşme Eliyle Bankaların İnisiyatifine ...
dengesizlik yaratacak bir istismarı yeterli saymaktadır.
64
Oğuzman/
Öz tarafından verilen örnekler ise sözleşmenin bir tarafın ekonomik
özgürlüğünü aşırı derecede kısması, bir tarafı diğerinin keyfi davranı-
şını tabi kılması ve aşırı bir süre bağlılık yaratmasıdır.
65
Kanımızca öğretideki bu bakış açısının asgari ortak noktası, üs-
tün konumundan faydalanan tarafın zayıf olan tarafı kendi aleyhine
taraflar arasındaki dengeyi ağır bir biçimde bozan hükümleri kabul
etmeye zorlamasının ahlaka aykırı olduğudur. Bu açıdan bakıldığın-
da bankaların kredi müşterileri karşısında fiili üstünlüklerini kullan-
dıkları ve müşteri aleyhine ağır bir edim dengesizliği yarattığı görül-
mektedir. Dolayısıyla sektörel bir uygulama olarak ticari kredilerde
uygulanacak temerrüt faizinin bankaların inisiyatifine bırakılmasının
ahlaka aykırılık nedeniyle kesin hükümsüzlük yaptırımını gerektirdi-
ği söylenebilir.
Serozan irade özerkliğinin sözleşmenin taraflarından birinin aley-
hine çökertilerek serbest pazarlık imkanının ortadan kaldırılması ha-
linde güçlü olan tarafın kamu düzeni ve ahlaka aykırılık kavramları
kullanılarak sınırlandırılması gerektiğini belirterek
66
ahlaka aykırılık
ve kamu düzenine aykırılık kavramlarını bir arada kullanmaktadır.
Kanımızca her iki kavramın da kullanılması mümkün olmakla birlik-
te, bankaların tek taraflı faiz belirleme hakkına sahip olmaları, aşağı-
da ele alacağımız kamu düzenine aykırılıkla, ahlaka aykırılığa oranla
daha sıkı bir ilişki içermektedir.
67
64
Ne var ki Kocayusufpaşaoğlu da (s. 558), Kostakoğlu ile aynı yönde bir değerlen-
dirme yaparak bankanın faiz artırımını borçluya bildirmemesi ve faiz artırımını
geriye dönük uygulaması halinde söz konusu olacağını, aksi takdirde MK md. 2
kapsamında bir denetimin yeterli olduğu görüşünü savunmaktadır.
65
Oğuzman/Öz, s. 87
66
Rona Serozan, Edimler Arası Dengesizliğin Uyarlama Yoluyla Giderilmesi, Prof.
Dr. Kemal Oğuzman’ın Anısına Armağan, Beta, İstanbul 2000, s.1019
67
Aynı şekilde öğretide ahlaka aykırı sözleşme örneği olarak verilen bazı diğer söz-
leşme örneklerinin de ahlaka aykırılıktan ziyade başka ölçütlerle bağının daha
sıkı olduğu kanısındayız. Daha objektif sonuçlara ulaşmak için emredici kuralla-
ra aykırılık halinde ahlaka aykırılık ölçütüne başvurulmaması gerektiğini düşü-
nüyoruz. Nitekim Tekinay’ın (s. 576) da örnek verdiği para karşılığı bir kimseye
kadın bulmak suçtur. Bir başka değişle emredici kurallara aykırı olduğundan hü-
kümsüzdür. Kocayusufpaşaoğlu tarafından da ( s.555) para karşılığı cinsel iliş-
ki sözleşmesi ise kişilik haklarına aykırı olduğu için hükümsüzdür. Bu nedenle
kanımızca cinsi münasebette bulunmak ahlaka aykırılık değil, kişilik haklarının
aykırılık nedeniyle hükümsüzdür.