Previous Page  382 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 382 / 545 Next Page
Page Background

381

TBB Dergisi 2017 (128)

Hasan DURSUN

Ricardo, bereketli toprakların bol olduğu, ancak halkının bilgisiz-

liği, tembelliği veya yabanilikleri yüzünden kıtlığın ve açlığın bütün

kötülüklerine maruz kaldıkları yerler ile nüfusun geçim araçları üze-

rinde baskı oluşturduğu ülkelere önerilecek çarenin, çok önceden ku-

rulmuş ülkelere önerilen sağaltımlardan farklı olması gerektiğini, zira

köklü geçmişi olan ülkelerin ham madde arzının azalmasından dolayı

kalabalık nüfusun getirdiği kötülüklerden mustarip olduğunu, birin-

ci durumda kötülüğün, kötü hükümetten, mülkiyetin güvence altına

alınmamasından ve toplumun her kesiminde eğitim eksikliğinden

kaynaklandığını, bu insanların mutluluğu yakalamaları için yalnızca

daha iyi yönetilmeye ve eğitilmeye gereksinimlerinin bulunduğunu,

çünkü sermaye artışının kaçınılmaz olarak nüfus artışının ötesine ge-

çeceğini, zira bu durumda nüfustaki hiçbir artışın fazla büyük ola-

mayacağını, çünkü üretici güçlerin artışının her zaman ondan daha

büyük olacağını belirtmektedir. Yazar, öbür durumda ise nüfusun,

geçim için ayrılmış ödeneklerden daha hızlı arttığını, çalışkanlığın ar-

tırılmasına yönelik çabaların nüfus artış oranında bir azalmayla el ele

gitmiyorsa yalnızca olumsuz koşulların büyümesine yol açtığını, zira

üretimin, nüfusla baş edemeyeceğini vurgulamaktadır.

81

Ricardo, insanlığı düşünenlerin, bütün ülkelerdeki emekçi sınıf-

ların bir beğeni ve keyif düzenine sahip olmasından ve söz konusu

sınıfların bu düzeyi tutturma yolundaki her çabalarının eldeki tüm

yasal süreçlerle teşvik edilmesinden başka bir şey istemeyeceklerini,

nüfusun aşırı kalabalıklaşması karşısında bundan daha iyi bir gü-

vence olamayacağını ifade etmektedir. Yazar, emekçi sınıfların en az

beklentiye sahip olduğu, en ucuz besinlerle yetindiği ülkelerde, halkın

en büyük talihsizliklere ve sefalete açık biçimde yaşayacağı, yıkımdan

kaçabileceği yerin olmadığını, güvencenin daha kıt kanaat geçineceği

bir düzeye çekilmesinde de aranamayacağını, çünkü insanlar zaten

dibe vurmuş olduklarından daha aşağı düzeye düşemeyeceklerini,

geçimlerinin başat maddelerinden yoksun kaldıklarında, belki yeri-

ne başka bir kaç şey bulup idare edebileceklerini, ancak yoksunluğun,

açlığın tüm kötülüklerini de yanına almış, hazırda beklemekte oldu-

ğunu savunmaktadır.

82

81

Ricardo, s. 72.

82

Ricardo, s. 73.