Previous Page  46 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 46 / 545 Next Page
Page Background

45

TBB Dergisi 2017 (128)

Yasin AYDOĞDU

yetlerin ortaya çıktıkları zaman dilimlerine göre ayrıma tabi tutulan

kuşak sınıflandırması vardır.

2. Kuşak Sınıflandırması

Temel hak ve hürriyetler tarihsel olarak ortaya çıktıkları zaman

dilimine göre de bir sınırlandırmaya tabi tutulmaktadır. Bu tasnif ilk

defa, Çek kökenli Fransız hukukçu Karel Vasak tarafından 1979 yılın-

da önerilmiştir.

19

Buna göre temel hak ve hürriyetler ortaya çıktıkları

zaman dilimine göre “Birinci kuşak haklar”, “İkinci kuşak haklar” ve

“Üçüncü kuşak haklar” olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

Birinci kuşak haklar, Jellinek’in tasnifindeki negatif statü ve aktif

statü haklarını kapsamaktadır. Bunlar 18’inci yüzyıldan itibaren tanı-

nan medeni ve siyasal haklara denk düşer.

20

Bu hak ve hürriyetlerin

kullanımı için devletin olumlu bir davranışta bulunması gerekmez.

Devletin bu hak ve hürriyetleri koruması ve kişilerin bunları kullana-

bilmesi için uygun ortamı sağlaması yeterlidir. Birinci kuşak haklar,

1789 tarihli Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi ile 1770’li yıllar-

da kabul edilen Amerikan İnsan Hakları Bildirgeleriyle tanınmıştır.

21

İkinci kuşak haklar, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya konan

ancak uygulanması büyük ölçüde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraya

bırakılan sosyal, kültürel ve ekonomik haklardır.

22

İkinci kuşak hak-

lar, daha çok Jellinek’in tasnifindeki pozitif statü haklarından oluş-

maktadır. Bu kuşaktaki haklarda, devlete birtakım olumlu edimlerde

bulunma ödevi yüklenmektedir.

23

Bu hakların ortaya çıkışı ve gelişim

süreci, sosyal devlet olgusunun ortaya çıkışı ve gelişimiyle de eş za-

manlı olmuştur.

19

Kemal Gözler, Anayasa Hukukunun Genel Teorisi c. 2,

s. 511.

20

İbrahim Ö. Kaboğlu, Özgürlükler Hukuku 1 İnsan Hakları Genel Kuramına Giriş,

s. 41.

21

Kemal Gözler, Anayasa Hukukunun Genel Teorisi c. 2,

s. 512.

22

İkinci kuşak haklar kategorisinde yer alan haklara ilk olarak 31 Ocak 1917 tarihli

Meksika Anayasası’nda rastlanmaktadır. 1918 tarihli Sovyet Bildirisi ile 1925 ve

özellikle 1936 tarihli Sovyet Anayasalarında da bu haklara rastlanmaktadır. An-

cak bu konuda 1919 tarihli Alman Wiemar Anayasası’nın çok daha ileri gittiği

ve devletin sosyal fonksiyonunu açıkça yansıttığı görülmektedir. Münci Kapani,

Kamu Hürriyetleri, s. 54-56.

23

İbrahim Ö. Kaboğlu, Anayasa Hukuku ve Siyasal Kurumlar, Turhan Kitabevi, 2.

Bası, Ankara, 2008, s. 100.