

124
Kanuni Temsilcilerin Amme Borçlarından Sorumluluğu: Kusurlu Sorumluluk...
yandığının kabulü halinde de amme alacakları için etkin bir koruma
sağlanabilecektir. Böyle bir düzenleme ile ölçülülük ilkesine de riayet
edilmiş olacaktır.
Düşüncemizi özetleyecek olursak, üstün kamu yararı gereği de
olsa amme alacakları bakımından kanuni temsilcinin sorumluluğu-
nun kanuni kefalet niteliğinde bir kusursuz sorumluluk müessesesi
olarak düzenlenmesine gerek yoktur! Aksi halin kabulü, evrensel hu-
kuk normu haline gelen ve anayasal ilke olan hukuk devleti ilkesinin
ve ölçülülük ilkesinin ihlali anlamına gelmektedir. Dolayısıyla kamu
hukukundan doğan ilişkide üçüncü kişi statüsünde olan kanuni tem-
silcinin mülkiyet hakkı meşru sınırları aşan bir müdahale ile sınırlan-
dırılmaktadır. Sonuç olarak, AATUHK’nın mükerrer 35. maddesinde
öngörülen kanuni temsilcinin sorumluluğunun kusur esasına dayan-
dığını açıkça öngören ve kamu yararı ile kişilerin menfaati arasında
hukuki denge gözeten bir hüküm konulması gerekmektedir. En azın-
dan, kanuni temsilcinin kusurlu olduğuna dair adi karine konulabilir
ancak kusurunun olmadığını ispatlaması için kanuni temsilciye huku-
ki imkan tanınmalıdır.
5. Kanuni Temsilcilerin Sorumluğunun Şartları
Yukarıda ayrıntılı olarak ele aldığımız gibi 213 sayılı Vergi Usul
Kanunu’nun kapsamında bir amme alacağından ötürü kanuni tem-
silcinin sorumluluğuna gidilebilmesi, amme alacağının asıl amme
borçlusunun malvarlığından tahsil edilememiş olmasının sebebinin
kanuni temsilcinin vergiye ilişkin ödevlerini yerine getirmemiş olma-
sı şartına bağlıdır. Diğer bir söylemle, burada kanuni temsilci kusurlu
olması halinde sorumluluğu söz konusu olacaktır. Ancak, 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35.
maddesinin lafzına bakıldığında -hukuken isabetsiz olduğunu düşün-
sek de- kanuni temsilcinin sorumluluğunun kusursuz sorumluluğa
dayandığı görülmektedir. Sonuç olarak mevcut düzenleme nazara
alındığında, Vergi Usul Kanunu kapsamı dışındaki amme alacakları
bakımından kanuni temsilcinin sorumluluğuna gidilebilmesi için ku-
sura ilişkin bir şart aranmayacaktır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde ve 6183 sayılı
Kanun’un mükerrer 35. maddesinde öngörülen kanuni temsilcilerin