

266
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Uyarınca Ticari İşletme Rehni
Türk Ticaret Kanunu’nun 12’nci maddesinin 2’nci fıkrasına göre
bir ticarî işletme kurup açtığını ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya
işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş kimse-
ler, fiilen işletmeye başlamamış olsalar dahi tacir sayılmaktadır. İlgili
madde uyarınca tacir sayılan kimselerin de, Ticari İşlemlerde Taşınır
Rehni Kanunu uyarınca rehin hakkı kurması mümkün olmalıdır. Zira
ilgili Kanun’un 2’nci maddesinin 1’inci fıkrasının (ğ) bendi uyarınca
verilen tacir tanımı, Türk Ticaret Kanunu’nun 12’nci maddesinin 2’nci
fıkrasına göre tacir sayılanları da kapsar niteliktedir. Nitekim bu kim-
selerin, üzerinde rehin kurabilecekleri bir ticarî işletme veya ticarî iş-
letmeye tâbi unsurlar bulunmaktadır. Bununla birlikte Türk Ticaret
Kanunu’nun 12’nci maddesinin 3’üncü fıkrası uyarınca tacir gibi so-
rumlu olan kimselerin, üzerinde tasarrufta bulunabileceği herhangi
bir ticarî işletme bulunmamaktadır.
6
Bu nedenle bu kimseler, Ticari
İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu uyarınca rehin hakkına sahip olma-
malıdır. Kaldı ki, Türk Ticaret Kanunu’nun 12’nci maddesinin 2’nci fık-
rası uyarınca tacir sayılanlar, tacir olmanın tüm hak ve yükümlülük-
lerine sahip olmakta; ancak, 12’nci maddesinin 3’üncü fıkrasına göre
tacir gibi sorumlu olanlar yalnızca tacir olmanın yükümlülüklerine
tâbi tutulmaktadır. Rehin hakkı kurulması, ticarî işletmenin ekono-
mik devamlılığını sağlamak bakımından tacire tanınan bir imkân
olup bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nun 12’nci maddesinin 3’üncü
fıkrasına göre tacir gibi sorumlu olanların, bu imkândan yararlanma
hakları bulunmamalıdır.
B. Sözleşme
Rehin sözleşmesi, Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun
4’üncü maddesinin 2’nci fıkrasına göre; elektronik ortamda veya yazılı
olarak düzenlenebilmektedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 12’nci madde-
si uyarınca kural olarak sözleşmelerde şekil serbestisi geçerlidir; an-
cak, kanunda sözleşme için öngörülen bir şeklin bulunması hâlinde
bu şekil, geçerlilik şartıdır. Buna göre, rehin hakkının kurulabilmesi
6
TİRK döneminde ilgili sicile tescili yapılmamış bir işletme üzerinde rehin hakkın
kurulamayacağına ilişkin bkz. Rıza Ayhan/Mehmet Özdamar/Hayrettin Çağlar,
Ticari İşletme Hukuku Genel Esaslar, 9. Bası, Ankara 2016, s. 200; Ülgen/Helvacı/
Kendigelen/Kaya/Nomer Ertan, s. 228.