

270
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Uyarınca Ticari İşletme Rehni
maddenin 1’inci fıkrasına göre; rehin hakkının tesisi ve üçüncü kişile-
re karşı hüküm ifade etmesi, rehinli alacaklılar arasında öncelik hak-
kının belirlenmesi, rehinli taşınır varlık ile alacağın devrinin tescili
amacıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca kurulan veya kurdurulacak
olan sicili ifade etmektedir. 31.12.2016 tarihli ve 29935 (3. Mükerrer) sa-
yılı Resmi Gazete’de yayımlanan Rehinli Taşınır Sicili Yönetmeliği’nin
5’inci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca; rehin sözleşmelerinin tescil,
değişiklik, terkin ile rehinli taşınır varlık ile rehin hakkının devri ve
boşalan dereceye geçme hakkı taleplerinin alınması, bu taleplerin Si-
cile tescil edilmesi ile sicil kayıtlarının tutulması ve erişime açılması
ile bu Yönetmelikle verilen diğer görevlerin yerine getirilmesi amaç-
larıyla Rehinli Taşınır Sicili kurulmuştur. Buna göre, TİRK’te ticarî iş-
letme rehninin tescilinin yapılacağı makam esnaf ve sanatkârlar si-
cili veya ticaret sicili iken; Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu ve
Rehinli Taşınır Sicili Yönetmeliği ile yeni bir sicil kurulması öngörül-
mektedir. Rehinli Taşınır Sicili, gerek Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni
Kanunu’nun 9’uncu maddesinin 2’nci fıkrası gerekse Rehinli Taşınır
Sicili Yönetmeliği’nin 17’nci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca alenidir.
Rehin sözleşmesinin tescili, Rehinli Taşınır Sicili Yönetmeliği’nin
21’inci maddesinin 3’üncü fıkrası uyarınca kural olarak, tarafların ta-
lebi üzerine yapılır. Bu kişiler, ilgili Yönetmelik’in 22’nci maddesinin
1’inci fıkrasında; kanuna göre rehin alacaklısı ve rehin veren sıfatına
sahip kişiler veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcileri şeklin-
de belirtilmektedir.
TİRK’ten farklı şekilde, Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nda
rehin sözleşmesinin tescil edileceği süreye ilişkin olarak herhangi bir
düzenleme bulunmamaktadır. Rehinli Taşınır Sicili Yönetmeliği’nin
18’inci maddesinin 2’nci fıkrasında ise sicil işlemlerinin gecikmeksi-
zin yapılacağı hüküm altına alınmaktadır. Ticari İşlemlerde Taşınır
Rehni Kanunu’nun 18’inci maddesinde, TİRK’in 20’nci maddesindeki
rehnine ilişkin hükümlere yapılan atıftan farklı olarak,
14
bu Kanun’da
14
Türk Medeni Kanunu’ndaki taşınmaz rehni hükümlerinin ticarî işletme rehninin
niteliğine uygun olmadığı ve kanun koyucunun hataen bu yollamayı yaptığına
ilişkin TİRK dönemindeki eleştiri için bkz. Şeref Ertaş, “Tescilli Taşınır Rehinleri”,
Prof. Dr. Aydın Zevkliler’e Armağan, Journal of Yaşar University, Özel Sayı, Cilt
II, 2013, s. 1172-1173.