

271
TBB Dergisi 2017 (129)
Belin KÖROĞLU ÖLMEZ
hüküm bulunmayan hallerde Türk Medeni Kanunu’nun taşınır reh-
nine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.
15
Ancak,
Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümlerinde de sicile tescil süresine
ilişkin herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Bu durumda; rehin
sözleşmesinin sicile tescil edileceği süreye dair herhangi bir sınırlama
yoktur. TİRK’in 5’inci maddesinde sicile tescil için öngörülen, sözleş-
menin yapıldığı tarihten itibaren 10 günlük süre geçirildikten sonra
yapılacak tescilin rehin hakkının doğumunu sağlayıp sağlamayacağı
tartışmalıydı. Doktrinde bir görüş; bu süre geçtikten sonra da tesci-
lin yapılabileceğini ve rehin hakkının doğacağını kabul etmekteydi.
16
Diğer görüşe göre ise TİRK’te öngörülen süre emredici nitelikte olup
alacaklı ve üçüncü kişileri korumayı amaçladığından, bu süre geçtik-
ten sonra yapılacak tescil ile rehin hakkının kurulamayacağı kabul
edilmekteydi.
17
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu ile tescil için
TİRK’te öngörülen bu süre sınırı kaldırılmıştır. Nitekim rehin hakkı-
nın üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmesi ancak tescil ile müm-
kün olduğundan, tescilden önce üçüncü kişilerin rehin kapsamında
korunması gereken bir hakları da bulunmamaktadır.
Rehinli Taşınır Siciline yapılan tescillerin diğer sicillere bildirilme-
si bakımından, TİRK’ten farklı olarak, Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni
Kanunu’nda ayrıca bir düzenleme bulunmamaktadır. Rehinli Taşınır
Sicili Yönetmeliği’nin 13’üncü maddesinde ise siciller arasındaki veri
paylaşımının, sicil merkezi üzerinden elektronik ortamda yapılacağı;
elektronik ortamda tutulmayan sicil verilerininse ilgili kurum veya
kuruluş tarafından Sicile fiziken bildirileceği belirtilmektedir.
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun 9’uncu maddesinin
1’inci fıkrası uyarınca rehin hakkının üçüncü kişilere karşı hüküm
15
Bununla birlikte, Ticari İşlemlerde Rehin Hakkının Kurulması ve Temerrüt Sonra-
sı Hakların Kullanılması Hakkında Yönetmelik’in 42’nci maddesinde ise Kanun-
da ve bu Yönetmelikte hüküm bulunmaması halinde Türk Medeni Kanunu’nun
taşınır ve taşınmaz rehnine ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanacağı belirtil-
miştir.
16
Arkan, s. 52; Erdem, s. 52; Poroy/Yasaman, s. 65; Metin Topçuoğlu/Ömer Çon,
“Ticari İşletme Rehninde Rehin Alacaklısının Korunması”,
TBB Dergisi
, S. 93,
2011, s. 198; Ülgen/Helvacı/Kendigelen/Kaya/Nomer Ertan, s. 243. Rehin veren
bakımından aynı yönde bkz. Ertaş, s. 1164.
17
Ayhan/Özdamar/Çağlar, s. 205; Bozer/Göle, s. 30; Erten, s. 85; Erzurumluoğlu, s.
435; Şener, s. 33-34.