

337
TBB Dergisi 2017 (129)
Ümmühan Elçin ERTUĞRUL / Tuğba SARIKAYA GÜLER
Cenevre Sözleşmelerinin özeti niteliğinden dolayı “minyatür söz-
leşme” olarak adlandırılan ve uluslararası örf-adet niteliği taşıyan
Ortak Madde 3, silahlı çatışmalara doğrudan şekilde iştirak etmeyen
kimselere (silahlarını bırakan silahlı kuvvet personelleri ve hastalık,
yaralanma, alıkonulma gibi sebeplerle savaş dışı kalan askerler) cin-
siyet, ırk din, dil, renk ayrımı gözetilmeksizin insani şekilde davra-
nılması kararı alınmıştır. Böylelikle, hayat ve beden bütünlüğüne kas-
tetme, zalimane davranış, işkence, rehin alma, şahısların haysiyetine
tecavüz etme, küçük düşürücü ve aşağılayıcı davranma, mahkeme ta-
rafından adil şekilde yargılamadan idam cezası verme gibi uygulama-
lar tamamıyla yasaklanmıştır. Yaralı ve hastaların toplanarak uygun
bir şekilde tedavi edilmesi düzenlenmiştir.
66
Ek 2No’lu Protokolün 1. maddesi, Ek 1No’lu Protokol ve YUCM’nin
Tadic
davasındaki silahlı çatışma tanımına uygun olarak, devletin si-
lahlı kuvvetleri ile muhalif silahlı kuvvetler arasında ya da sorumlu
komuta altında, devamlılık gösteren, planlı askeri operasyon yapan,
ülkenin bir kısmı üzerinde kontrolü elinde tutan örgütlü gruplar ara-
sında geçen bütün silahlı çatışmalara uygulanacaktır. Söz konusu
maddenin lafzından da anlaşılacağı gibi, Ek 2 No’lu Protokolün uy-
gulanabilmesi için örgütlü silahlı grupların belli özellikleri taşımaları
gerekmektedir. Bu özelliklere bakıldığında; çatışan grup, emir komuta
zincirine bağlı bir şekilde hareket etmeli ve belirli bir düzeyde örgütlü
olmalıdır. Yine, çatışan grup, belirli bir düzeyde yoğunluğa ve sürekli-
liğe sahip olan askeri operasyonları yürütebilme yeteneğine sahip ol-
malıdır. Ancak yürütülen operasyonların ne düzeyde bir yoğunluk ve
süreklilik gerektirdiği hususu net değildir.
Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesinin
Musema Kararında
67
çatı-
şan grupların toprağın belirli bir bölümde kontrolü sağlamış olmaları
aranmıştır.
68
Örgütlenme kapasitesinin ölçütü ise YUCM’de Fatmir
Li-
66
Bkz. Ortak Madde 3 (2)
67
Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi,
“
The Prosecutor v. AlfredMusema”, Karar
No: ICTR-96-13-A, 27 Ocak 2000, para. 253,
http://www.unictr.org/sites/unictr.org/files/case-documents/ictr-96-13/trial-judgements/en/000127.pdf (Erişim
Tarihi 16 Nisan 2016)
68
Ancak devletlerin, toprağın kontrolünü kaybettiğini kabul etme konusunda son
derece isteksizdirler. Örneğin Fransa, Cezayir savaşı sırasında toprağın belirli bir
bölümündeki kontrolünü kaybettiğini asla kabul etmemiştir. Rene Provost, In-
ternational Human Rights and Humanitarian Law, Cambridge University Press,